Brezilya, ABD'nin çeşitli ürünlere uyguladığı %50'lik gümrük vergilerine karşılık olarak, ABD menşeli ürünlere yönelik bir dizi karşı önlem açıkladı. Bu adım, iki ülke arasındaki ticaret gerilimini artırırken, Brezilya ekonomisini koruma ve yerel üreticileri destekleme amacını taşıyor.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın "Kendi Kimliğiyle Brezilya" stratejisi kapsamında, etkilenen şirketlere 30 milyar Brezilya Reali (yaklaşık 5,5 milyar ABD Doları) tutarında vergi muafiyeti sağlanacak. Bu strateji, şirketlerin vergi ödemelerini ertelemeyi ve 2026 sonuna kadar Amerikan şirketlerine %5 oranında vergi uygulamayı içeriyor. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) kapsamını genişletme planları da bulunuyor.
Bu önlemler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Temmuz ayında Brezilya'dan yapılan ithalata yönelik %50'lik gümrük vergisi kararının ardından geldi. Trump, bu kararını eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'ya yönelik hukuki süreçlere bağlamıştı. Brezilya, ABD'nin bu adımını "kabul edilemez bir şantaj" olarak nitelendirerek Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) şikayette bulundu. Brezilya Dışişleri Bakanlığı, ABD'nin DTÖ taahhütlerini ihlal ettiğini savunuyor.
Brezilya'nın karşı önlemleri, özellikle metal ihracatı gibi sektörlerde önemli etkiler yaratıyor. 2024 yılında Brezilya'nın ABD'ye demir ve çelik ürünleri ihracatı 5,7 milyar dolar, alüminyum ürünleri ihracatı ise 267 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ürünler şimdi potansiyel olarak yüksek gümrük oranlarıyla karşı karşıya. Makine ve ekipman ihracatında %23,6, ahşap ürünleri ihracatında %14,0, otomotiv parçaları ihracatında %5,6 ve motor bileşenleri ihracatında %7,6'lık düşüşler şimdiden gözlemleniyor.
Ancak, Brezilya'nın "Egemen Brezilya" planı kapsamında sivil havacılık, portakal suyu, ham petrol, demir cevheri ve odun hamuru gibi sektörler bu tarifelerden muaf tutuldu. Bu durum, Embraer, Petrobras, Vale ve Suzano gibi büyük şirketlere rahat bir nefes aldırdı. Buna rağmen kahve ve et ihracatı hala daha yüksek oranlı tarifelere tabi.
Başkan Lula, bu krizi yenilik yapmak ve yeni şeyler yaratmak için bir fırsat olarak gördüğünü belirtiyor. Brezilya'nın ekonomik politikaları, son dönemde işsizlik oranının rekor seviyelere düşmesi ve işgücü gelirlerinin artmasıyla olumlu bir seyir izlerken, ABD ekonomisinde ise enflasyon ve işsizlik oranlarında artış gözlemleniyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ekonomik gidişatın farklılaştığını gösteriyor. Brezilya, bu süreçte Çin ile olan bağlarını güçlendirerek BRICS ülkeleriyle daha yakın bir işbirliği kurma yoluna gidiyor.