Federal Almanya Cumhuriyeti, göç stratejisinde köklü bir revizyona gitme sürecini başlatıyor. Bu hamle, Suriye'ye yönelik sınır dışı işlemlerinin uzun yıllardır askıya alınması uygulamasından resmen vazgeçildiği anlamına geliyor. Hükümet, 12 Ekim 2025 tarihinden itibaren, sığınmacı statüsündeki Suriyeliler arasından genç ve fiziksel olarak sağlıklı erkeklerin, adli sicil kayıtları olmasa dahi, ülkelerine geri gönderilmesini yeniden başlatmayı planlıyor. İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt tarafından duyurulan bu karar, 2012 yılından bu yana Suriye'deki süregelen silahlı çatışmalar nedeniyle uygulanan doğrudan sınır dışı etme yasağını sona erdiriyor.
Politikadaki bu önemli değişim, büyük jeopolitik dönüşümlerin ardından mümkün hale geldi. Özellikle, Aralık 2024'te Başkan Beşar Esad rejiminin düşmesi, Berlin'in pozisyonunu yeniden değerlendirmesine yol açtı. Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki Federal Kabine, değişen ortamın, koruma arayan kişilerin statülerinin gözden geçirilmesine imkan tanıdığı sonucuna vardı. Bu kararın resmi dayanağı, göç akışlarının daha etkin bir şekilde yönetilmesi ve ulusal güvenlik yapısının güçlendirilmesi gerekliliğine odaklanmaktadır. Alman yetkililer, yeni Suriye makamlarıyla gerekli anlaşmaları imzalamak için aktif olarak çalışıyor ve Bakan Dobrindt'in daha önce belirttiği gibi, 2025 yılının sonuna kadar bir mutabakata varmayı hedefliyorlar.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF), daha önce askıya alınmış olan Suriyelilere ait dosyaların incelemesini yeniden başlatma talimatını aldı. Bu süreçte öncelik, özellikle “çalışma çağındaki genç erkekler” kategorisine verilecek. Bu karar, kamuoyunda tartışmalara neden oluyor, zira eleştirenler, yönetim değişmiş olsa bile Suriye'deki istikrarsızlığın ve güvenlik risklerinin devam ettiğini ileri sürüyor. İlginç bir veri olarak, bu gelişmelerin yaşandığı dönemde, AB'ye sığınma başvurusunda bulunan Suriyelilerin sayısında dramatik bir düşüş gözlemlenmekte: Geçen yıl Ekim ayında AB genelinde yaklaşık 16.000 Suriyeli başvurusu yapılırken, bu yıl Mayıs ayında bu rakam 3.100'e kadar geriledi. Almanya da toplam başvuru sayısında bir önceki yıla kıyasla neredeyse yarı yarıya azalma kaydetti.
Hükümetin tutumu, başarılı bir şekilde entegre olan, Almanca öğrenen ve iş bulan Suriyeli mülteciler ile sosyal yardımlara bağımlı kalmaya devam eden ve ülkede kalışları için yasal dayanağı bulunmayanlar arasında bir ayrım olduğunu vurguluyor. Ancak, 2015 yılından bu yana Almanya'da ikamet eden Suriyeli mülteciler arasında endişe ve gerilim artıyor. Bazıları, kendi ifadelerine göre hala kaosun hüküm sürdüğü, temel altyapının çöktüğü ve sokakların silahlı gruplarca devriye gezildiği bir ülkeye zorla geri gönderilmeyi kesinlikle reddettiklerini açıkça dile getiriyor. Zorunlu sınır dışı etme işlemlerinin başlaması halinde Berlin'de kitlesel protestoların yaşanabileceği yönünde uyarılar da yapılmaktadır.