Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, 8 Ağustos 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Almanya'nın Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek askeri teçhizatın İsrail'e ihracatını süresiz olarak askıya aldığını duyurdu. Bu karar, İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze Şehri'ni kontrol altına alma planını onaylamasının ardından geldi.
Merz, Almanya'nın İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunma hakkını tanıdığını belirtmekle birlikte, rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes müzakerelerinin öncelikli hedefler olduğunu vurguladı. İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını sertleştirme kararının, bu hedeflere ulaşılmasını giderek zorlaştırdığını ifade eden Merz, "Bu koşullar altında Alman hükümeti, Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek silah ihracatına ikinci bir duyuruya kadar onay vermeyecek." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nin tamamını askeri olarak ele geçirme planının acilen durdurulması gerektiğini belirtti. Türk, bu planın Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarıyla çeliştiğini ve daha fazla ölüme, kitlesel yerinden edilmeye ve uluslararası hukukun ihlaline yol açacağını vurguladı. Gazze'deki insani durumdan duyulan derin endişeyi dile getiren Türk, İsrail'in yardım malzemelerine tam erişim sağlaması ve insani durumu iyileştirmeye devam etmesi çağrısında bulundu. Ayrıca, Batı Şeria'nın ilhakına yönelik adımlardan kaçınılması gerektiğini belirtti.
Bu adım, Almanya'nın İsrail'e yönelik uzun süredir devam eden güçlü desteğinde önemli bir değişim anlamına geliyor. Almanya, geçmişte İsrail'in en sadık uluslararası müttefiklerinden biri olarak kabul ediliyordu. 2023-2025 yılları arasında Almanya'nın İsrail'e yaklaşık 485 milyon avro değerinde silah ve askeri teçhizat ihracat izni verdiği belirtiliyor. Ancak son kamuoyu araştırmaları, Alman halkının önemli bir kesiminin, özellikle Gazze'deki insani durum göz önüne alındığında, İsrail'e silah ihracatının durdurulmasını desteklediğini gösteriyor. Bir ankete göre, katılımcıların yüzde 58'i silah teslimatlarının geçici olarak askıya alınmasını destekliyor.
Uluslararası toplumdan da İsrail'in planlarına yönelik endişeler dile getirildi. Birleşik Krallık, İspanya, Türkiye ve Avustralya gibi ülkelerin liderleri, İsrail'in genişleme planlarını kınayarak daha fazla çatışma yerine diplomatik çözümler çağrısında bulundu. Durumun hassasiyeti göz önüne alındığında, uluslararası görüşmeler ve diplomatik çabalar gerilimi azaltmaya ve Gazze'deki insani krizi ele almaya devam ediyor.