Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi küresel platformların sahibi olan Meta şirketi, 6 Ekim 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, Avrupa Birliği sınırları içerisindeki siyaset, seçimler veya hassas sosyal konularla ilgili tüm reklam yayınlarını durdurma kararı aldı. Bu köklü karar, AB'nin yeni yürürlüğe giren düzenlemesi olan Siyasi Reklamların Şeffaflığı ve Hedeflenmesi Yasası'nın (TTPA) 10 Ekim 2025 tarihinde tam olarak uygulamaya konulmasına doğrudan bir tepki olarak ortaya çıktı.
Meta yetkilileri, TTPA'nın getirdiği yükümlülüklerin hem platform için hem de reklamverenler için yönetilmesi 'imkansız' düzeyde bir karmaşıklık ve hukuki belirsizlik yarattığını öne sürdü. Şirket, düzenlemenin bazı maddelerini 'işlevsiz' olarak değerlendirerek, yeni şartlara adapte olmak yerine bu tür reklamcılık faaliyetlerinden tamamen çekilmeyi tercih etti. Bu önemli gelişme, Hollanda'da 29 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilecek parlamento seçimlerinden sadece birkaç hafta önce yaşandı. Bu durum, Denk partisi gibi siyasi aktörleri, geleneksel olarak kullandıkları hedeflenmiş reklamcılık imkanının ortadan kalkması nedeniyle seçmenlere ulaşmak için farklı yollar bulmaya zorluyor.
Dezenformasyon ve dış müdahale risklerine yönelik endişelerin artmasıyla başlatılan TTPA yönetmeliği, teknoloji devlerine oldukça sıkı zorunluluklar yüklüyor. Artık platformların siyasi içerikli ilanları açıkça etiketlemesi, sponsorların kimliklerini ifşa etmesi, harcanan meblağları detaylandırması ve hedefleme bilgilerini sunması gerekiyor. Hesap verebilirliği artırmayı hedefleyen bu tür düzenlemeler, Google da dahil olmak üzere diğer büyük dijital oyuncuları da AB genelinde benzer önlemler almaya yöneltti.
Meta, organik içerik ve siyasi tartışmaların devam edeceğini belirtse de, sivil toplum çevreleri ciddi kaygılarını dile getiriyor. Düzenlenmiş ve ücretli reklamcılığın sona ermesinin, daha az şeffaf bir seçim sistemine yol açabileceği endişesi hakim. Organik erişim algoritmaları, kullanıcıların mevcut inançlarıyla örtüşen içeriği istem dışı olarak güçlendirerek, dengeli bilgi akışını engelleyebilir. AB medya ekosistemindeki bu köklü değişim, kişiselleştirilmiş ücretli tanıtımın yokluğunda, siyasi süreçteki tüm paydaşları yeni kampanya ve ajitasyon stratejileri belirlemeye mecbur bırakıyor.
Meta'nın finansal açıdan sağlam duruşu devam ederken—şirketin hisseleri (META), 21 Ekim 2025 tarihi itibarıyla 732,17 dolardan işlem görmüş, %2,15 oranında artış göstermiş ve piyasa değeri yaklaşık 1,86 trilyon dolar seviyesinde kaydedilmiştir—bu düzenleyici hamle, siyasi kampanyaların halkı bilgilendirme yöntemlerini acilen yeniden düzenlemesi gerektiği anlamına geliyor. Düzenleyici çerçeve, esasen dijital iletişim ortamının kurallarını baştan yazıyor; siyasi mesajları yayan herkesten, bilgi dağıtım metotlarında daha fazla iç tutarlılık ve şeffaflık talep ediyor.