İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 10 Ağustos 2025'te yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde yeni bir askeri taarruzun yakında başlayacağını duyurdu. Güvenlik kabinesinin, Hamas'ın elindeki rehinelerin serbest bırakılmasını ve Hamas'ın kontrolündeki bölgelerin temizlenmesini amaçlayan planı onaylamasının ardından gelen bu karar, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştireceği ve sivil kayıpları artıracağı endişeleriyle uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı. Netanyahu, taarruzun Gazze Şehri ve merkezi kampları hedef alacağını belirtti. Operasyonun kısa sürede tamamlanmasının hedeflendiğini ve İsrail'in Gazze'yi işgal etme amacı gütmediğini, ancak bir güvenlik kuşağı oluşturmayı ve siviller için güvenli bölgeler sağlamayı amaçladığını ifade etti.
Bu açıklamalar, Avrupa ülkeleri, yardım kuruluşları ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından eleştirilere ve uyarılara neden oldu. BM Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenča, İsrail'in yeni askeri planının Gazze'de "başka bir felakete" yol açabileceği uyarısında bulunarak, ateşkes çağrısı yaptı. Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, çatışmaların başladığı Ekim 2023'ten bu yana açlık nedeniyle 217 kişi hayatını kaybetti, bunlardan 100'ü çocuk. Genel çatışmalarda ise sağlık yetkililerine göre 61.000'den fazla Filistinli yaşamını yitirdi. Almanya, İsrail'e yönelik askeri ekipman ihracatını "süresiz olarak" askıya aldığını açıklarken, Hollanda ve Danimarka dışişleri bakanları da İsrail'in kararını "yanlış" olarak nitelendirdi. Sekiz Avrupa ülkesi (İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Norveç, Portekiz, Slovenya ve İspanya) ortak bir bildiriyle İsrail'in Gazze Şehri'ni işgal etme planlarını "şiddetle kınadıklarını" ve herhangi bir demografik veya coğrafi değişikliği "kesinlikle reddettiklerini" belirtti. Filistinliler ve uluslararası gözlemciler, İsrail'in güvenli bölgeler konusundaki niyetlerine şüpheyle yaklaşırken, askeri yetkililer de operasyonun genişletilmesinin hem rehinelerin hem de askerlerin hayatını tehlikeye atabileceği konusunda uyarıyor. Jenča, iki devletli çözüm yoluna yönelik siyasi bir sürecin yeniden başlatılması gerektiğini vurguladı.