Avrupa Birliği Ülkeleri İsrail Yaptırımları Konusunda Bölünmüş Durumda: Almanya Silah İhracatını Durdurdu

Düzenleyen: S Света

Avrupa Birliği'nin (AB) Gazze'deki insani krize yanıt olarak İsrail'e yönelik önerdiği yaptırımlar, üye devletler arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle henüz somut bir adım atmadı. Bu durum, blok içinde birliğin sağlanmasındaki zorlukları gözler önüne sererken, bazı üye ülkeler daha kararlı adımlar atmaya yöneldi. Avrupa Komisyonu, 12 Temmuz 2025'te, İsrail'in Gazze'deki insani durumuna tepki olarak İsrailli startup'ların AB'nin "Horizon Europe" araştırma fonundan yararlanmasını engellemek gibi yaptırımlar önermişti. Ancak, Almanya'nın daha fazla inceleme için zaman istemesiyle bu öneri, üye devletlerin tam desteğini alamayarak iki haftalık bir gecikmeye uğradı. 15 Temmuz 2025'te AB dışişleri bakanları, Gazze'deki insani krize ve Batı Şeria'daki yerleşimci şiddetine ilişkin iddialar karşısında İsrail'e karşı herhangi bir eylemde bulunmama kararı aldı. Bu karar, İsrail için diplomatik bir zafer olarak yorumlandı.

Bu genel AB tutumuna karşın, Almanya 8 Ağustos 2025'te Gazze'de kullanılabilecek silah ihracatını durdurduğunu açıkladı. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediğini belirtirken, Gazze'deki artan askeri operasyonların insani etkileri konusundaki derin endişelerini dile getirdi. Almanya'nın bu adımı, ülkenin İsrail'e yönelik geleneksel desteğinde önemli bir politika değişikliği olarak görülüyor. Nitekim, Ekim 2023 ile Mayıs 2025 arasında Almanya'nın İsrail'e yaptığı askeri teçhizat ihracat lisanslarının değeri 485 milyon avroyu bulmuştu. Diğer Avrupa ülkeleri de farklı adımlar attı. Birleşik Krallık, 20 Mayıs 2025'te Gazze'deki İsrail askeri genişlemesi nedeniyle İsrail ile serbest ticaret anlaşması müzakerelerini askıya aldı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Gazze'deki olayların İngiltere-İsrail ilişkilerine zarar verdiğini belirtti. Hollanda'da ise 18 Mayıs ile 15 Haziran 2025 tarihleri arasında "Kırmızı Çizgi" adı altında büyük çaplı protestolar düzenlendi. Bu protestolar, İsrail'e yönelik yaptırımlar, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınması ve Gazze'ye insani yardım erişimi taleplerini dile getirdi. 15 Haziran'daki protesto, Hollanda'da son yirmi yılın en büyük gösterisi olarak kayıtlara geçti ve 150.000'den fazla katılımcı yer aldı.

Uluslararası alanda da önemli gelişmeler yaşandı. 15 Temmuz 2025'te Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Güney Afrika tarafından İsrail'e karşı açılan bir soykırım davasında geçici tedbir kararları aldı. Aynı gün, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkardı. Bu kararlar, uluslararası hukukun uygulanması ve hesap verebilirlik açısından önemli dönüm noktaları olarak değerlendiriliyor. İrlanda'da ise 24 Haziran 2025'te Dışişleri Bakanı Simon Harris, "İsrail Yerleşimleri (Malların İthalatının Yasaklanması) Yasa Tasarısı 2025"i Bakanlar Kurulu'na sundu. Tasarı yasalaşırsa, işgal altındaki topraklardaki İsrail yerleşimlerinden elde edilen ürünlerin ithalatını suç sayacak. Bu adım, uluslararası toplumun İsrail'in politikalarına yönelik artan baskısını yansıtıyor.

Genel olarak, bazı AB ülkelerinin yaptırım önerilerine rağmen, üye devletler arasındaki görüş ayrılıkları bu adımların blok genelinde uygulanmasını engellemektedir. Bununla birlikte, Almanya, Birleşik Krallık ve İrlanda gibi ülkelerin aldığı bağımsız kararlar, İsrail'e yönelik uluslararası politikada karmaşık ve bölünmüş bir tabloyu ortaya koymaktadır.

Kaynaklar

  • Deutsche Welle

  • Deutsche Welle

  • Associated Press

  • Time

  • Reuters

  • Financial Times

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.