İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze Şehrine yönelik operasyonlarını yoğunlaştırarak kentin içine doğru ilerlemeye devam ediyor. IDF, Hamas altyapısını hedef aldığını belirterek yüksek katlı binalara yönelik hava saldırıları düzenlerken, sivil halkın tahliyesi için ek bir 48 saatlik güzergah açıldığını duyurdu. Ancak, Gazze'deki Filistinli sakinler arasında tahliye konusunda büyük bir tereddüt hakim. Birçok kişi, Gazze Şehrinden ayrılma durumunda geri dönüp dönemeyecekleri konusunda derin endişeler taşıyor.
Sabra mahallesinden bir öğretmen, "Gazze Şehrinden ayrılmak istesek bile geri dönebileceğimize dair herhangi bir güvence var mı?" sorusuyla bu endişeleri dile getiriyor. Bu durum, bölgedeki insani krizi daha da karmaşık hale getiriyor. Uluslararası toplum ve yardım kuruluşları, operasyonların sivil kayıplarını artırması ve altyapıya zarar vermesi nedeniyle endişelerini dile getiriyor. Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım kuruluşları, daha fazla can kaybını ve altyapı hasarını önlemek amacıyla acil ateşkes çağrısında bulunarak, saldırıları kınadı.
Birleşmiş Milletler'e bağlı bir komisyonun Gazze'de "soykırım" tespitinde bulunmasının ardından, 20'den fazla insani yardım kuruluşu dünya liderlerine acil müdahale çağrısı yaptı. Bu kuruluşlar, BM üye ülkelerini uluslararası görevlerini yerine getirmeye davet etti ve Gazze'deki durumun "eşi görülmemiş bir insani felaket" ve "soykırım niteliği taşıdığını" belirtti. Yardım çabalarının militarize edilmesinin ölümcül sonuçlar doğurduğu ve binlerce kişinin yardımlara erişmeye çalışırken saldırıya uğradığı vurgulandı.
Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e yönelik saldırısıyla başlayan çatışmalar, Gazze'de büyük bir insani krize yol açtı. İsrail, Hamas'ın altyapısını hedef aldığını iddia ederken, Hamas'ın da sivil kayıplara yol açan saldırılar gerçekleştirdiği belirtiliyor. İran'ın Hamas'a mali ve askeri destek sağladığına dair raporlar da mevcut. İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kontrolünü tamamen ele geçirdiğini ve Gazze şehri dahil olmak üzere bazı bölgelerin boşaltılması emrini verdiğini açıklamıştı.
Ancak, Gazze'deki yetkililer, İsrail'in Filistinlileri yerlerinden ederek işgali planladığını ve bir milyon Filistinlinin yerlerinden edilmeye karşı direndiğini belirtiyor. Gazze'deki insani durumun ciddiyeti, uluslararası alanda da yankı buluyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze ve Batı Şeria'daki durumun ciddiyetini Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne bildireceğini açıkladı. İsrail Savunma Bakanı'nın şehri "tamamen yok edeceğiz" şeklindeki açıklamaları uluslararası kamuoyunda infiale yol açtı. Yaklaşık bir milyon sivilin yaşamından endişe ediliyor. Bu gelişmeler, çatışmaların insani boyutunu ve uluslararası hukukun uygulanması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Birleşmiş Milletler Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail'in Gazze'de soykırım uyguladığını tespit etti. Komisyon, İsrail'in 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamında yasaklanan beş eylemden dördünü işlediğini ve İsrailli liderlerin grup olarak Gazze'deki Filistinlileri yok etme niyetinde olduğunu belirtti. Komisyon, İsrail'in soykırımı önleme ve failleri cezalandırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini vurgulayarak, uluslararası topluma İsrail'e silah transferlerini durdurma ve soykırıma katkıda bulunan kişi ve şirketlere karşı hukuki işlem başlatma çağrısında bulundu.