9 Eylül 2025 tarihinde İsrail, Katar'ın başkenti Doha'da Hamas'ın üst düzey liderlerini hedef alan bir hava saldırısı düzenledi. "Pisgat HaEş" kod adlı operasyonun, Hamas'ın liderlik koordinasyonunu bozmayı amaçladığı belirtildi. Saldırıda, Halid Meşal, Halil el-Hayya, Zafer Cabarin ve Muhammed İsmail Darviş gibi Hamas'ın önde gelen isimlerinin hedef alındığı bildirildi.
Hamas kaynakları, Halil el-Hayya'nın da aralarında bulunduğu kilit liderlerin saldırıdan sağ kurtulduğunu iddia ederken, el-Hayya'nın oğlu ve ofis müdürünün hayatını kaybettiği bildirildi. Saldırı sonucunda bir Katar güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi ve bazı kişiler de yaralandı.
Bu operasyon, uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, saldırıyı Katar'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik "açık bir ihlal" olarak kınadı. Mısır, Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan, Lübnan, Irak ve Yemen'deki Husiler gibi birçok ülke ve kuruluş, operasyonun Katar'ın egemenliğini ihlal ettiğini ve ateşkes çabalarını sekteye uğratabileceğini belirterek İsrail'i sert bir dille eleştirdi.
İspanya, Gazze'deki "soykırımı durdurmak" amacıyla İsrail'e yönelik kapsamlı önlemler aldığını ve silah ambargosu uygulayacağını duyurdu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonun tamamen bağımsız bir İsrail operasyonu olduğunu ve savaşın sona ermesine yardımcı olabileceğini belirtti. Ancak, saldırının, ABD'nin arabuluculuk rolü üstlendiği ve ateşkes görüşmelerinin yapıldığı bir dönemde gerçekleşmesi, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, saldırıyı "korkakça", "tüm uluslararası hukuk ve normların açık bir ihlali" ve "Katar'ın güvenliği ve sakinleri için ciddi bir tehdit" olarak nitelendirdi. Bu olay, Orta Doğu'daki hassas dengeleri ve devam eden çatışmaların karmaşıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırının, Hamas liderliğinin koordinasyonunu ne ölçüde etkilediği ve bölgedeki istikrar üzerindeki uzun vadeli sonuçları ise belirsizliğini koruyor.