Fransa'da sendikalar, 2026 yılı bütçe teklifine karşı yeni eylemlerle hükümet üzerinde baskı kurmayı hedefliyor. 2 Ekim 2025'te gerçekleşecek olan bu protesto dalgası, daha önceki gösterilerin ardından hükümetin maliye politikalarına yönelik devam eden muhalefeti yansıtıyor.
Fransa'nın en büyük sekiz sendika federasyonu – UNSA, CFDT, CGT, FO, CFE-CGC, CFTC, Solidaires ve FSU – kamu hizmetlerinin yeterli kaynakla desteklenmesi, güvencesiz çalışmanın azaltılması, adil bir ekolojik geçiş için yatırım yapılması, Fransa'nın yeniden sanayileşmesi ve iş kayıplarına karşı korunma gibi geniş kapsamlı taleplerde bulunuyor. 18 Eylül'de yüz binlerce işçi ve öğrencinin katıldığı önceki protestolar, özellikle Paris metrosunda ciddi aksamalara yol açmıştı. Ancak, 2 Ekim'deki eylemlerin daha az aksamaya neden olması bekleniyor; yalnızca Paris Beauvais Havalimanı'nda seferlerin azaltılacağı öngörülürken, hızlı trenler ve Paris Metrosu'nun normal işleyişine devam etmesi bekleniyor.
Fransa Başbakanı Sébastien Lecornu, sendika temsilcileriyle bir araya gelerek talepleri dinlemiş olsa da, görüşmelerin somut bir sonuca ulaşmadığı bildirildi. Sendika liderleri, Başbakan'ın işçilerin taleplerine net yanıtlar vermediğini ve bu fırsatı kaçırdığını ifade etti. Hükümetin, kamu borcunu azaltma çabaları kapsamında önerdiği ve 2026 yılı için harcamalarda yaklaşık 40-44 milyar avro kesinti öngören kemer sıkma politikaları, sendikalar tarafından "acımasız, adaletsiz ve etkisiz" olarak nitelendiriliyor. Bu politikalar arasında iki resmi tatilin kaldırılması, kamu hizmetlerinde kesintiler, işsizlik sigortası reformu, bazı sosyal yardımların durdurulması, devlet harcamalarının 2025 seviyesinde dondurulması (enflasyon dikkate alınarak endekslenmemesi) ve kamu görevlilerinin ücretlerinde olası kesintiler gibi adımlar yer alıyor.
Fransa'nın kamu borcu, gayri safi yurt içi hasılasının %115,6'sına ulaşmış durumda ve bütçe açığı ise %5,8 seviyesinde bulunuyor. Bu ekonomik tablo, hükümeti tasarruf tedbirlerine yöneltirken, sendikalar bu tedbirlerin faturasının emekçilere çıkarıldığını savunuyor. Sendikaların talepleri arasında daha adil bir vergi sistemi ve emeklilik yaşını 64'e çıkaran reformun geri alınması da bulunuyor. Bu eylemler, sadece mevcut bütçe teklifine karşı bir tepki olmanın ötesinde, ülkenin ekonomik geleceği ve sosyal adalet üzerine süregelen bir tartışmanın parçasıdır. Hükümetin 2026 bütçesini Ulusal Meclis'e sunmasından önce sendikaların baskısını artırma çabası, önümüzdeki haftalarda da bu gerilimin devam edeceğini gösteriyor. Sendikalar, eylemlerini özel sektör ve yerel kamu hizmetlerine de yayarak hükümet üzerinde daha fazla baskı kurmayı amaçlıyor.