ABD'nin uyguladığı yeni gümrük tarifeleri, Türkiye'nin ekonomisini çeşitli şekillerde etkilemektedir. Özellikle otomotiv ve tekstil sektörleri, %25'lik ek tarifeler nedeniyle zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu durum, Türk ihracatçılarının ABD pazarındaki rekabet gücünü azaltmaktadır.
Öte yandan, Türkiye'nin %10'luk daha düşük tarifesi, bazı sektörlerde rekabet avantajı sağlayabilir. Özellikle otomotiv ve tekstil gibi sektörlerde, bu durum Türk ürünlerinin ABD pazarında daha cazip hale gelmesine olanak tanıyabilir.
Türkiye'nin ABD ile olan ticaretinin %80'inin serbest ticaret anlaşmaları veya gümrük birliği kapsamında olması, ülkenin ABD tarifelerinden daha az etkilenmesini sağlamaktadır. Bu durum, Türkiye'nin diğer pazarlara yönelme stratejisini desteklemektedir.
Ancak, ABD'nin Çin ve Avrupa Birliği gibi diğer büyük ticaret ortaklarına uyguladığı yüksek tarifeler, Türkiye'nin bu ülkelerle olan ticaretini olumsuz etkileyebilir. Özellikle Avrupa Birliği ile olan gümrük birliği nedeniyle, AB'nin ABD tarifelerine karşılık vermesi durumunda, Türkiye de bu tarifelerden etkilenebilir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin ABD ile olan ticaret gerginlikleri, hem riskler hem de fırsatlar sunmaktadır. Ülke, mevcut avantajlarını kullanarak alternatif pazarlar ve stratejik işbirlikleri geliştirmeli, aynı zamanda iç ekonomik reformlara odaklanarak dışa bağımlılığı azaltmalıdır.