Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları, uluslararası toplumun tepkisini çekmeye devam ediyor. 18 Temmuz 2025 tarihinde, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık, Rusya'nın enerji sektörünü ve askeri istihbarat servisi GRU'yu hedef alan yeni yaptırımlar açıkladı. Bu önlemler, Rusya'nın savaş çabalarını finanse etme kapasitesini sınırlamayı amaçlıyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, bu desteği memnuniyetle karşıladı ve Ukrayna'nın savunma kapasitesini artırma taahhüdünü yineledi.
ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2025 tarihinde Rusya'ya yönelik "şiddetli" tarifeler ve finansal yaptırımlar uygulama tehdidinde bulundu. Trump, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı 50 gün içinde sonlandırmaması durumunda, Rusya'nın enerji ihracatına yönelik ek yaptırımların devreye gireceğini belirtti. Bu önlemler, Rusya'nın savaş çabalarını finanse etme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'nin bu tehditlerine rağmen Ukrayna'daki operasyonlarını sürdürme kararlılığını yineledi. Putin, Batı'nın baskılarına rağmen, Rusya'nın askeri ve ekonomik dayanıklılığının ek yaptırımlara karşı koyabileceğini ifade etti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya-Ukrayna savaşının küresel ekonomiye olan etkilerini değerlendirdi. IMF, savaşın en azından 2025 sonuna kadar devam etmesini ve bu durumun ekonomik, sosyal ve insani maliyetlerinin artmasını bekliyor. Enerji altyapısına yönelik saldırıların ciddi ekonomik zararlara yol açtığı ve belirsizliğin yüksek olduğu vurgulanıyor.
Türkiye ekonomisi, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın etkilerinden doğrudan etkilenmektedir. Özellikle turizm, ticaret ve enerji alanlarında yaşanan gelişmeler yakından takip edilmektedir. Türkiye, bu gelişmeler karşısında, ekonomik dayanıklılığını artırmak ve alternatif ticaret yolları geliştirmek zorundadır. Ayrıca, yerli üretimi desteklemek ve dışa bağımlılığı azaltmak da ekonomik istikrar için hayati öneme sahiptir.