Amerika Birleşik Devletleri, Yemen'deki Husi hareketine yönelik yeni yaptırımlar uygulayarak bölgesel tansiyonu daha da tırmandırdı. ABD Hazine Bakanlığı, 10 Eylül 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Husilerin finansman, kaçakçılık ve saldırı operasyonlarını hedef alan yaptırımların 32 kişi ve kuruluşu ile dört gemiyi kapsadığını duyurdu. Bu hamle, Husilerin İsrail'in Ramon Havalimanı'na düzenlediği insansız hava aracı saldırısı ve ardından İsrail'in Yemen'e yönelik hava saldırılarıyla tırmanan bölgesel gerilimin ortasında geldi.
Yaptırımlar kapsamında, askeri bileşenlerin taşınmasında rol oynayan Çin merkezli şirketler, petrol kaçakçıları ve Husi bağlantılı nakliye şirketleri de hedef alındı. ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı John K. Hurley, "Husiler, Kızıldeniz'deki ABD personeli ve varlıkları için tehdit oluşturmaya, müttefiklerimize saldırmaya ve İran rejimi ile koordineli bir şekilde uluslararası deniz güvenliğini baltalamaya devam ediyor" açıklamasında bulundu.
Husiler, Kasım 2023'ten bu yana Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılar düzenlediklerini belirtiyor. Bu yaptırımlar, 7 Eylül 2025'te Husilerin İsrail'in Ramon Havalimanı'na düzenlediği ve iki kişinin yaralandığı insansız hava aracı saldırısının ardından geldi. Saldırıya karşılık olarak İsrail, 10 Eylül 2025'te Yemen'deki Husi mevzilerini hedef alan hava saldırıları gerçekleştirdi. Husi yetkilileri, İsrail saldırılarında en az 35 kişinin öldüğünü ve 130'dan fazla kişinin yaralandığını bildirdi. Saldırılar, askeri kampları, bir yakıt depolama tesisini ve Husilerin Halkla İlişkiler Departmanı'nı hedef aldı. Bu saldırılar sonucunda Yemen Ulusal Müzesi'nin de hasar gördüğü bildirildi.
Diğer yandan, 10 Eylül 2025'te Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Husiler tarafından gözaltına alınan UNICEF temsilcisi Ürdün vatandaşı Lana Shukri Kataw'un serbest bırakıldığını duyurdu. Kataw, Husilerin başkent Sana'daki ofislerine baskın düzenleyerek gözaltına aldığı en az 19 BM görevlisinden biriydi.
Bu gelişmeler, Orta Doğu'daki karmaşık ve tehlikeli durumu daha da gözler önüne seriyor. Küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkileri de devam eden Kızıldeniz krizi, deniz taşımacılığında önemli aksamalara yol açarak küresel ticaret üzerinde etkisini sürdürüyor. Aralık 2023 itibarıyla küresel konteyner ticaretinin yaklaşık %30'unun etkilendiği ve gemilerin %70-80'inin rotalarını değiştirdiği belirtiliyor. Bu durum, navlun oranlarında artışa, gecikmelere ve enerji tedarik zinciri endişeleri nedeniyle petrol fiyatlarındaki yükselişe neden oluyor.