Sentinel-2, Batı Avustralya'da Nadiren Sular Altında Kalan Carnegie Gölü'nün Hayaletimsi Görüntüsünü Kaydetti

Batı Avustralya'nın uçsuz bucaksız, kurak manzaraları, yakın zamanda geçici ama çarpıcı bir doğa olayına sahne oldu. Copernicus Sentinel-2 uydu sistemi, Ekim 2025 tarihinde Carnegie Gölü'nün tamamen sular altında kalışını detaylıca belgeledi. Bölgede alışılmadık derecede yoğun yağışların tetiklediği bu nadir sel olayı, normalde kupkuru olan göl yatağını yörüngeden görülebilen belirgin, adeta hayaletimsi bir şekle dönüştürdü ve ekolojik çalışmalar açısından önemli bir dönüm noktası oluşturdu.

Perth'in yaklaşık 900 kilometre kuzeydoğusunda, Gibson Çölü'nün güneybatı sınırına yakın bir konumda yer alan Carnegie Gölü, genellikle kuru, çamurlu bir bataklık olarak varlığını sürdürür. Ancak, tamamen dolduğunda, gölün alanı yaklaşık 5.700 kilometrekareye kadar genişleyebilir ve bu da onu Avustralya'nın en büyük iç su kütlelerinden biri haline getirir. Sentinel-2 platformundaki çok spektrumlu görüntüleyici, bu belgeleme sürecinde hayati bir rol oynadı; su kütlelerini koyu mavi tonlarda vurgulamak için özel spektral bantlardan yararlanan sahte renk işleme tekniği kullanıldı.

Bu görselleştirme, yalnızca coğrafi bir anormallik olmanın ötesinde bir anlam taşır; Avustralya'nın eşsiz ekosistemlerini ayakta tutan su döngülerinin öngörülemez ancak temel rolünü vurgulayan, koruma çabaları için hayati bir gösterge işlevi görür. Söz konusu alan, Matuwa Kurrara Kurrara Ulusal Parkı'nın ve Carnegie Gölü doğa rezervinin bazı kısımlarını kapsar. Bu rezervler, büyük yoğunlukta su kuşları da dahil olmak üzere önemli bir biyolojik çeşitliliği desteklemesiyle bilinir.

Bölgenin ekolojik önemine aciliyet katan bir diğer unsur ise, kritik derecede tehlike altındaki gece papağanının (night parrot) potansiyel varlığıdır. Bilim insanlarının yeniden keşfedilene kadar bir asırdan fazla süredir neslinin tükendiğinden korktuğu bu yakalanması zor kuşun, Carnegie Gölü çevresinde yeni oluşan sulara ve ilgili habitatlara hayati beslenme ve potansiyel üreme alanları için güvendiğine inanılıyor. Bu varsayım, Eylül 2024'te Büyük Kum Çölü'nde (Great Sandy Desert) 50'ye kadar gece papağanının gözlemlenmesi gibi son bulgularla desteklenmektedir.

Sentinel-2 gibi platformlardan elde edilen gelişmiş uzaktan algılama verileri, bu uzak ve dinamik ortamların izlenmesinde vazgeçilmez olduğunu kanıtlıyor. Bu sel yayılımlarını hızla haritalama yeteneği, hidrolojik değişimlerin zamanında değerlendirilmesine olanak tanır. Bu değerlendirme, hayatta kalmaları aralıklı su kaynaklarını anlamaya bağlı olan gece papağanı gibi türler için kanıta dayalı koruma stratejileri geliştirmek açısından hayati öneme sahiptir. Bu bağlamda, Ekim 2025'te yakalanan görüntüler, iklim modelleri ile nadir yaşam formlarının sürekliliği arasındaki güçlü ve somut bağlantının bir kanıtı olarak hizmet etmektedir.