No supermarkets on the Moon? No problem. ESA's HOBI-WAN project is testing if bacteria can turn gases into protein-rich food in microgravity. This could make future crews more self-sufficient on missions to the Moon and Mars.
Mars Görevleri İçin Finlandiya'nın Hava Proteini Solein'i Uzayda Yetiştirme Vizyonu
Düzenleyen: Tetiana Martynovska 17
İnsanlığın derin uzay keşiflerine yönelik artan kararlılığı, yaşam destek lojistiği konusundaki en temel zorlukları yeniden şekillendiriyor. Dünya'dan kilometrelerce uzakta, uzun süreli görevler için astronotları beslemek, yalnızca maliyetli değil, aynı zamanda sürdürülemez bir tedarik zinciri yönetimi gerektiriyor. Bu bağlamda, Finlandiyalı gıda teknolojisi şirketi Solar Foods ile Avrupa Uzay Ajansı (ESA) arasındaki işbirliği, bu engeli aşmak için ileri görüşlü bir yol haritası sunuyor.
Bu ortaklığın merkezinde, Solar Foods'un çığır açan proteini Solein'in uzay ortamına uyarlanması yer alıyor. HOBI-WAN (Ağırlıksız Ortamda Hidrojen Oksitleyen Bakteriler Besin Kaynağı Olarak) adı verilen bu proje, ESA'nın Terrae Novae Keşif Programı'nın bir parçası olarak, Solein üretim teknolojisini yerçekimsiz koşullarda etkin bir şekilde çalışacak şekilde dönüştürmeyi hedefliyor. Bu, sadece bir besin kaynağı geliştirmek değil, aynı zamanda insanlığın uzaydaki özerkliğini ve dayanıklılığını artırmak için bir zemin hazırlamaktır.
Solein'in Dünya'daki üretim süreci, geleneksel tarım girdilerini tamamen dışarıda bırakarak havadan ve elektrikten yararlanıyor. Hidrojen oksitleyen mikroorganizmalar, karbondioksit ve hidrojeni tüketerek amino asitler, yağlar ve vitaminler bakımından zengin bir biyokütle oluşturuyor. Bu, bir kilogram Solein üretiminin, AB'deki sığır proteini üretiminden 130 kat daha az CO₂ yaydığı bilimsel verilerle desteklenen, neredeyse sıfır emisyonlu bir çözümdür. Hatta tek bir tankın, yılda yaklaşık 5 milyon öğüne eşdeğer protein üretebildiği belirtiliyor.
Uzay uyarlaması, mevcut kaynakları kullanma pragmatizmine dayanıyor. HOBI-WAN projesinde, Solein üretim sistemi, uzay habitatlarında bol miktarda bulunan karbondioksit ve hidrojeni kullanmak üzere tasarlanıyor. Bu, astronotların soluduğu karbondioksitin ve su elektroliziyle üretilen hidrojenin doğrudan biyoreaktörü besleyebileceği, kaynakları geri dönüştüren kapalı döngü bir sistemin temelini oluşturuyor. ESA'nın Baş Keşif Bilimcisi Angelique Van Ombergen, bu tür yenilikçi çözümlerin astronotların iyi oluşu ve uzun süreli görevlerde hayatta kalması için kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Ancak, bu teknoloji yerçekimsiz ortama taşınırken benzersiz zorluklar ortaya çıkıyor. Solar Foods'tan Arttu Luukanen'in açıkladığı gibi, mikro yerçekiminde doğal kaldırma kuvvetinin olmaması, gazların ve sıvıların besin taşıma sürecini önemli ölçüde karmaşıklaştırıyor. Ayrıca, Dünya'da azot kaynağı olarak amonyak kullanılırken, uzay versiyonunda mürettebatın atık ürünlerinden elde edilebilecek üre kullanılması planlanıyor; bu da sistemin kendi kendine yeterliliğini daha da artırıyor.
Bu işbirliği, sadece Mars'a ulaşma vizyonunu desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Dünya'daki gıda güvenliği ve kaynak kıtlığı sorunlarına da potansiyel faydalar sunuyor. Yerden ve hayvanlardan bağımsız olarak protein üretebilme yeteneği, geleneksel tarımın mümkün olmadığı çöl veya Arktik gibi bölgelerde bile gıda üretimine olanak tanıyor. Bu ortaklık, derin uzay görevlerini daha uygulanabilir kılmak için kritik yaşam destek lojistiğini ele alan teknolojik bir dönüşümü simgeliyor ve insanlığın keşif yolculuğunda kendi kendine yeterliliğin önemini vurguluyor.
Kaynaklar
Space.com
Solar Foods to develop Solein® production technology for testing onboard the International Space Station
Solar Foods signs MoUs for 6,000 tonnes of Solein
Solar Foods produces first Solein-based product
Solar Foods announces an investment plan for Europe's single largest emission reduction moonshot project
Solar Foods secures $10.6M grant for commercial plant development
Bu konudaki diğer haberlere göz atın:
Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?
Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.
