Çin Uzay Programı 2025'te Yeni Fırlatma Rekoru Kırdı, Özel Sektör de Katkı Sağladı

2025 yılı, Çin'in uzay programı için kayda değer bir dönüm noktası oldu. Ülke, 8 ve 9 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği görevlerle, tek bir yılda yörüngeye uydu gönderme sayısında yeni bir rekor kırdı. Bu başarı, Çin'in uzaydaki kararlılığını ve uluslararası alandaki artan etkisini net bir şekilde gözler önüne serdi. Bu yeni zirve, bir önceki yıl kaydedilen 68 başarılı fırlatmanın üzerine eklenerek toplam 72 yörünge görevine ulaşıldı.

Hafta sonu gerçekleştirilen operasyonlar, Çin'in hem devlet hem de özel sektördeki kapasitesini gösterdi. Cumartesi günü, Uzun Yürüyüş 11H roketi üç adet Shiyan-32 teknoloji test uydusunu başarıyla yörüngeye yerleştirdi. Aynı gece, Uzun Yürüyüş 12 roketi, küresel bağlantı hedefleri olan SatNet mega-kümesi için kritik öneme sahip geniş bant uydularını konuşlandırdı; bu projenin nihai hedefi 13.000 uyduya ulaşmak olarak belirlenmiştir. Devlet programının yanı sıra, özel sektör de ivmeye katkıda bulundu; CAS Space'in Kinetica-1 roketi Cumartesi günü iki Dünya gözlem test uydusunu yörüngeye taşıdı.

Ancak bu yükseliş, uzay yolculuğunun doğasında var olan riskleri de beraberinde getirdi. Pazar, 9 Kasım'da, Galactic Energy'nin Ceres-1 roketi üst aşama arızası yaşadı ve bu durum üç uydunun kaybıyla sonuçlandı. Bu olay, uzay yolculuğunun her aşamasında titizliğin ne denli elzem olduğunu hatırlatıyor. Bu gelişmeler, Çin'in uzaydaki ilerlemesini sadece bir sayıdan ibaret olmaktan çıkarıp, stratejik bir vizyonun parçası haline getirdiğini gösteriyor. Bu yılın başlarında, 31 Ekim 2025'te Tiangong uzay istasyonuna mürettebat gönderilmesi de bu kapsamlı programın bir parçasıydı ve ülkenin uzun süreli uzay varlığını kanıtladı.

Çin'in bu başarısı, ABD'nin SpaceX öncülüğündeki 150'yi aşan göreviyle kıyaslandığında, küresel uzay yarışında ne kadar önemli bir konuma geldiğini ortaya koyuyor. Bu süreç, sadece teknolojik bir yarış değil, aynı zamanda geleceğin kaynaklarını ve yörünge alanlarını şekillendirme çabasıdır. Çin'in hem devlet destekli hem de özel girişimlerle gösterdiği olgunlaşma süreci, küresel uzay ekosisteminin çeşitlendiğini ve güçlendiğini işaret ediyor. Ayrıca, ülkenin uzaydaki askeri ve teknolojik atılımları, örneğin uyduya entegre lazer silahı projeleri gibi gelişmeler, bu alandaki stratejik derinliğin sadece sivil amaçlarla sınırlı olmadığını da gösteriyor.