Çin'in özel uzay şirketi i-Space, ABD'nin ardından yeniden kullanılabilir roket teknolojisine sahip ikinci ülke olarak, ilk aşama kurtarma yeteneğine sahip roketini tanıttı. "Xingji Guihang" (Yıldızlararası Dönüş) adı verilen bu gelişmiş platform, şirketin SQX-3 (Hyperbola-3) roketinin ilk aşamasını denizden kurtarmak üzere tasarlandı. Bu teknolojik gelişme, uzay erişiminin maliyetini düşürme ve Çin'in ticari uzay endüstrisini geliştirme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.
Xingji Guihang platformu, yaklaşık 100 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip olup, 40x60 metrelik bir kurtarma güvertesine sahiptir. Hassas konumlandırma için DP2 sınıfı dinamik konumlandırma sistemi ile donatılmış olan gemi, roketin iniş yapacağı hedef noktada stabil kalabilme yeteneği sunuyor. Bu özellikler, roket kurtarma operasyonlarının güvenliğini ve verimliliğini artırıyor. Geminin, deniz durumu 4'te roketleri yakalayabilmesi ve deniz durumu 5'te seyredebilmesi, kurtarma operasyonlarında esneklik sağlıyor. i-Space, SQX-3 roketinin ilk aşamasının kurtarılması için Xingji Guihang'ı kullanmayı planlıyor. Roketin 2025'in sonlarında fırlatılması ve kış aylarında deniz kurtarma testleri için Hainan eyaletine ulaşması bekleniyor.
Yeniden kullanılabilir roket teknolojisi, uzay yolculuğunun ekonomik modelini kökten değiştiriyor. Uzmanlar, bu teknolojinin fırlatma maliyetlerini %65 ila %70 oranında azaltabileceğini belirtiyor. SpaceX'in kısmen yeniden kullanılabilir Falcon 9 roketi, tek kullanımlık roketlere kıyasla uçuş başına maliyeti önemli ölçüde düşürmüştür; tek kullanımlık roketlerin maliyeti 200 milyon doları aşarken, Falcon 9'un uçuş başına maliyeti yaklaşık 60 milyon dolara kadar inebiliyor. Yeniden kullanılan bir güçlendiricinin ek uçuş maliyetinin ise 30 milyon dolara kadar düşebileceği tahmin ediliyor. Bu durum, uzay ticaretinin, uzay turizminin ve uydu konuşlandırmalarının önünü açarak yeni iş modelleri ve fırsatlar yaratıyor. Ayrıca, bu teknoloji, roket parçalarının daha az uzay enkazı oluşturması ve daha az yakıt tüketmesiyle çevre açısından da daha sürdürülebilir bir yaklaşım sunuyor.
Çin'in uzay programındaki bu ilerlemeler, ülkenin uzay yarışında ABD ile rekabet etme ve küresel uzay endüstrisinde lider bir konuma gelme hırsını yansıtıyor. i-Space gibi özel şirketlerin devlet yatırımlarıyla birleşen çabaları, teknolojik atılımların önünü açıyor. Bu gelişmeler, gelecekteki iddialı görevler için zemin hazırlarken, Çin'in uzay istasyonu Tiangong'da yürütülen mikrogravite deneyleri ve yeni teknolojilerin test edilmesi gibi çalışmalarla da destekleniyor.