Müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden Mercury Prize, 2025 yılında tarihinde ilk kez Londra dışına çıkarak Kuzey İngiltere'nin canlı şehri Newcastle'a konuk oluyor. 16 Ekim'de Utilita Arena'da gerçekleşecek olan tören, yılın en dikkat çekici İngiliz ve İrlandalı albümlerini onurlandıracak. Bu tarihi etkinlik, müziğin evrenselliğini ve farklı coğrafyalardaki sanatsal ifadelerin bir araya gelişini kutlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bu yılın merakla beklenen kısa listesinde, Newcastle'ın gururu Sam Fender'ın "People Watching" albümü de yer alıyor. Fender'ın bu adaylığı, şehrin müzikal mirasının canlılığını ve yerel yeteneklerin uluslararası alandaki yükselişini simgeliyor. Pulp'ın 24 yıl aradan sonra çıkardığı "More" albümüyle aday olması, Britpop efsanesinin geri dönüşünü müjdeliyor ve müzikseverlere nostaljik bir yolculuk vaat ediyor. FKA twigs'in deneysel ve yenilikçi "EUSEXUA" albümü de sanatsal sınırları zorlayan çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
Bu yılın en dikkat çekici anlarından biri ise 84 yaşındaki efsanevi folk müzisyeni Martin Carthy'nin "Transform Me Then Into A Fish" albümüyle aday gösterilmesi. Carthy, bu adaylıkla Mercury Prize tarihinin en yaşlı adayı unvanını kazanarak, müziğin yaşsız ve zamansız gücünü kanıtlıyor. Bu durum, farklı nesillerden sanatçıların aynı platformda buluşmasının ve müzikal mirasın gelecek nesillere aktarılmasının önemini vurguluyor.
Tören, BBC Music aracılığıyla canlı yayınlanacak ve müzikseverlere evlerinden de bu özel anlara tanıklık etme imkanı sunacak. Ana etkinliğe ek olarak, 9-15 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan Mercury Prize Newcastle Fringe etkinlikleri, Kuzeydoğu'nun zengin müzik sahnesini ve ikonik mekanlarını öne çıkaracak. Bu yan etkinlikler, yerel sanatçılara ve topluluklara yeni fırsatlar sunarken, bölgenin dinamik müzik ekosistemini de sergileyecek. Generator'ın öncülük ettiği bu program, müziğin sadece bir ödül töreni olmanın ötesinde, bir topluluk ve gelişim platformu olduğunu gösteriyor.
Mercury Prize'ın Newcastle'a taşınması, ödülün sadece Londra merkezli olmadığını, Birleşik Krallık ve İrlanda'nın dört bir yanındaki sanatsal yetenekleri kucakladığını gösteriyor. Bu değişim, müziğin kapsayıcılığını ve farklı seslerin bir araya gelerek yeni ufuklar açabileceği fikrini güçlendiriyor. Bu tarihi tören, sanatın birleştirici gücünü ve yaratıcılığın sınırsız potansiyelini kutlamak için eşsiz bir zemin hazırlıyor.