Oscar ödüllü Amerikalı oyuncu Diane Keaton, 11 Ekim 2025 tarihinde 79 yaşında Los Angeles'ta hayatını kaybetti. Aile sözcüsü, bu kaybı doğrularken, hassas bir dönemde mahremiyete saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Sanat dünyasında derin bir boşluk yaratan bu ayrılık, Keaton'ın sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda özgünlüğün ve kendine has tarzın simgesi olarak anılmasını sağladı.
1946'da Diane Hall adıyla dünyaya gelen sanatçının kariyerindeki dönüm noktası, Francis Ford Coppola'nın 'The Godfather' (Baba) serisindeki Kay Adams rolü oldu ve bu rol onu uluslararası alanda tanındı. Asıl zirve ise 1977 yapımı 'Annie Hall' ile geldi; bu performans ona En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü, Altın Küre ve BAFTA ödüllerini kazandırdı. Keaton, bu dönemde uzun süreli iş birliği yaptığı Woody Allen'ın 'ilham perisi' olarak anıldı ve sekiz filmde birlikte çalıştılar. Allen, Keaton'ın vefatının ardından dünyanın daha kasvetli bir yer haline geldiğini ifade etti.
Keaton'un sanatsal yelpazesi komediden dramaya uzanıyordu. 'Sleeper' ve 'The First Wives Club' gibi hicivli komedilerdeki başarısının yanı sıra, 'Reds' filmindeki aktivist rolü ve 'Marvin's Room'daki performansı ile üç kez daha Oscar adaylığı elde etti. Hollywood Reporter, onu bir zamanlar 'neslimizin en yetenekli oyuncusu' olarak nitelendirmişti. Kamera önündeki yeteneğinin yanı sıra, yönetmenlik koltuğuna da geçerek 'Heaven' (1987) ve 'Hanging Up' (2000) gibi yapımlara imza attı. Keaton, hiç evlenmedi ancak 50'li yaşlarında Dexter ve Duke adında iki çocuğu evlat edinerek annelik yaptı.
Meslektaşları, bu büyük kayıp karşısında duygularını dile getirdi. Yakın dostu Bette Midler, Keaton'ın 'tamamen özgün, içten ve eşsiz' olduğunu vurguladı. Leonardo DiCaprio, onu 'parlak, komik ve kendini olduğun gibi kabul eden biri' olarak tanımladı. Meryl Streep ise onun 'Amerikan hazinesi' olduğunu belirterek, gülüşünün, tarzının ve enerjisinin daima yaşayacağını ifade etti. Keaton'ın mirası, sadece ödülleriyle değil, aynı zamanda geniş şapkaları ve takım elbiseleriyle damga vurduğu kendine has moda anlayışıyla da öne çıkıyor.