Michelin yıldızlı şef Dani García, klasik kalamarlı sandviçi, lezzetini ve dokusunu zenginleştiren rafine bir tarifle yeniden yorumluyor. García'nın bu özel yaklaşımı, kalamarın lezzetini derinleştiren bir ön marine işlemi ve çıtır bir dış kaplama için özel bir hamur kullanmayı içeriyor. Kalamar halkaları, sarımsak, defne yaprağı ve limon suyu ile 30 dakika marine ediliyor. Bu ön hazırlığın ardından, yumurta akı, un ve çok soğuk bira ile hazırlanan hafif bir hamur kullanılarak kalamarlara hava gibi hafif ve çıtır bir doku kazandırılıyor. Kalamarlar, altın rengi olana kadar sıcak zeytinyağında kızartılıyor.
İspanyol sokak lezzetlerinin bu klasik örneğine getirilen bu yenilikçi yorum, geleneksel lezzetlerin mutfak evrimindeki potansiyelini gözler önüne seriyor. Kalamarlı sandviç, yani "bocadillo de calamares", kökeni Madrid'e dayanan ve şehrin en sevilen sokak lezzetlerinden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle Plaza Mayor çevresindeki barlarda popüler olan bu sandviç, İspanyol "tapeo" kültürünün önemli bir parçasıdır. Madrid'in denizden uzak olmasına rağmen, 16. yüzyıldan beri süregelen deniz ürünleri geleneği, kalamarlı sandviçin bu iç şehirde bu kadar sevilmesinin bir göstergesidir. Katolik dini kısıtlamaları ve balığın nadirliği, kalamarı Madridliler için hem besleyici hem de özel bir seçenek haline getirmiştir. Dani García'nın bu klasik tarife getirdiği yenilikler, kalamarın marine edilmesiyle başlayan ve özel bir hamurla çıtırlaştırılmasıyla devam eden süreci içeriyor. Bu detaylar, sıradan bir sokak lezzetini, gurme bir deneyime dönüştürme potansiyeli taşıyor. García'nın bu yaklaşımı, geleneksel lezzetlerin modern gastronomiyle nasıl harmanlanabileceğinin bir kanıtı niteliğinde.