Moda yayıncılığı devi Condé Nast, tüm platformlarında ve reklamlarında gerçek hayvan kürkünün kullanımını yasakladığını duyurdu. Bu karar, Vogue, The New Yorker, Vanity Fair ve GQ gibi prestijli yayınları kapsıyor ve derhal yürürlüğe girdi.
Şirket sözcüsü, bu adımın uzun süredir devam eden değerleri ve moda direktifleriyle uyumlu olduğunu belirtti. Bu gelişme, lüks moda evlerinin 2010'lardan bu yana koleksiyonlarında kürke olan ilgiyi azaltmasıyla birlikte sektördeki daha geniş çaplı bir değişimin yansımasıdır. Gucci, Prada, Versace, Canada Goose, Net-a-Porter, Neiman Marcus ve Michael Kors gibi birçok lüks marka kürk kullanımını bırakma taahhüdünde bulunmuştur. 2021 yılında Elle dergisi de tüm uluslararası edisyonlarında kürkü yasaklayarak bu harekete katılmıştır. Birleşik Krallık, Avusturya, İtalya, Norveç ve İsrail gibi bazı ülkeler ile Kaliforniya eyaleti, kürk çiftçiliğini veya yeni kürk ürünlerinin satışını yasaklamıştır. Koalisyon to Abolish Fur Trade (CAFT) adlı kuruluşun yürüttüğü dokuz aylık kampanya, bu kararda önemli bir rol oynamıştır. Kampanya kapsamında Vogue editörlerinin evlerinin önünde gösteriler düzenlenmiş ve derginin etkinlikleri ile iş ortaklarının mağazaları boykot edilmiştir.
CAFT, birçok ülkede yasaklara rağmen, milyonlarca hayvanın her yıl kürk için öldürüldüğünü ve genellikle kürk çiftliklerinde dar kafeslerde tutulduğunu belirtmektedir. Bu durum, hayvan haklarına yönelik artan duyarlılığın bir sonucudur.
Hatta TikTok gibi platformlarda "Mob Wife" estetiği, kürk mantolar, leopar desenleri ve gösterişli altın takılarla karakterize edilerek 2024 yılında önemli bir ilgi görmüştür. Ancak, özellikle suni kürk formunda kürk kullanımı yeniden popülerlik kazanmaktadır.
World Animal Protection örgütüne göre, giderek daha fazla hükümet, tasarımcı, marka ve tüketicinin kürk kullanımından vazgeçmesiyle küresel kürk üretimi azalmaktadır. Bu değişim, hayvanlara yönelik zulümle ilgili etik sorunlara ve kürk endüstrisinin çevresel etkilerine ilişkin artan farkındalığı yansıtmaktadır. Doğal kürkten vazgeçilmesi, yenilikçi malzemelerin ve etik alternatiflerin merkezi bir rol oynadığı daha sorumlu ve şefkatli bir modaya doğru bir adım olarak görülmektedir. Moda dünyası, etik değerlere ve sürdürülebilirliğe daha fazla önem vermeye devam ettikçe, Condé Nast'ın bu kararı, sektördeki diğer oyuncular için de bir dönüm noktası olabilir. Lüks markaların artık sadece estetik değil, aynı zamanda etik ve çevresel etkileri de göz önünde bulundurması gerektiği gerçeğini pekiştirmektedir. Bu yeni dönemde, moda dünyasının daha şefkatli ve sorumlu bir yöne evrilmesi bekleniyor.