Çin, geniş kıyı ekosistemlerine çevresel muhasebe ilkelerini uygulayarak deniz koruma konusunda dönüştürücü bir yaklaşıma öncülük ediyor. Bu yenilikçi strateji, deniz ortamlarının sağladığı doğal sermayeyi ve ekosistem hizmetlerini sistematik olarak ölçmeyi amaçlamaktadır.
Deniz çayırları ve mercan resifleri de dahil olmak üzere deniz ekosistemleri, karbon tutulumu, kıyı koruması ve biyolojik çeşitlilikte çok önemli bir rol oynamaktadır. Ancak bu hayati ekosistemler, kirlilik, iklim değişikliği ve aşırı kullanım tehditleriyle karşı karşıyadır.
Ekolojik verileri sosyo-ekonomik parametrelerle entegre ederek, politika yapıcılar okyanus kaynaklarının gerçek değeri hakkında kapsamlı bir anlayış kazanabilirler. Bu yaklaşım, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu, kanıta dayalı politikalar sağlayarak deniz zenginliğinin uzun vadeli yönetimini garanti eder.
Uzaktan algılama ve ekolojik modelleme kullanılarak yüksek çözünürlüklü mekansal ve zamansal verilerin sentezi, etkili okyanus muhasebe sistemlerinin omurgasını oluşturur. Çin'in uydu teknolojisi ve deniz izlemedeki ilerlemeleri, il bazlı deniz doğal sermaye hesapları geliştirmek için benzeri görülmemiş bir fırsat sunmaktadır.
Kapsamlı deniz muhasebesine dayanan politika çerçeveleri, Çin'deki deniz kaynakları yönetimini dönüştürme potansiyeline sahiptir. Bu yaklaşım, kısa vadeli kullanımdan uzun vadeli yönetime doğru bir paradigma kayması sağlayarak uluslararası sürdürülebilirlik hedefleriyle uyum sağlayabilir.
Nihayetinde, Çin'in bir "eko-medeniyet" vizyonu, insan gelişimi ve doğa koruma arasındaki uyumu vurgulamaktadır. Çin, ülke çapında okyanus doğal sermaye muhasebesine öncülük ederek, küresel deniz sürdürülebilirliği için bir ölçüt oluşturmaktadır.