DNA dizilimi yoluyla nesli tükenmiş çiçek kokularının yenilikçi bir şekilde canlandırılması, geçmişle bağlantı kurmanın ve çevresel farkındalığı artırmanın yeni bir yolunu sunar. Bu kayıp kokuları yeniden yapılandırarak, biyolojik çeşitliliğe ve korumanın kritik önemine dair daha derin bir anlayış kazanırız. Bu yaklaşım, bilim ve sanatı etkili bir şekilde birleştirerek, soyut yok olma kavramlarını somut, duygusal deneyimlere dönüştürür.
Bir biyoteknoloji parfüm markası olan Future Society, herbaryum örneklerinden elde edilen DNA'yı kullanarak nesli tükenmiş çiçeklerin kokularını yeniden yaratarak bu alanda öncülük etmektedir. Bilim insanları, koku moleküllerinin üretiminden sorumlu genleri tanımlar ve bunları maya hücrelerine yerleştirir. Bu hücreler daha sonra benzer aromatik bileşikler üretir. Yeniden yaratılan kokular tam olarak aynı olmasa da, bu çiçeklerin nasıl kokmuş olabileceğine dair ikna edici bir yorum sunarlar.
Future Society'nin ilk serisi, her biri bir kayıp ve hatırlama hikayesi anlatan, belirli nesli tükenmiş bitkilere bağlı altı koku içerir. Örneğin, Grassland Opera, en son 1812'de görülen Amerikan ovalarından bir çiçek olan Orbexilum stipulatum'un kokusunu çağrıştırır. Bu kokular, iklim yasını proaktif iklim katılımına dönüştüren duygusal köprüler görevi görür. Bu proje aynı zamanda biyoteknolojinin sürdürülebilir ürün tasarımında devrim yaratma, atıkları ve çevresel etkiyi azaltma potansiyelini de sergiliyor.