Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Gaia görevi tarafından toplanan veriler, Samanyolu galaksisindeki açık kümelerde bulunan yaklaşık 35.000 değişken yıldızın haritasını çıkararak yıldızların yaşam döngülerine dair benzersiz bir bakış açısı sunuyor. EPFL ve Max Planck Astronomi Enstitüsü'nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu çalışma, yıldızların topluluklar içindeki evrimini, yaşlanmasını ve ölümünü anlamak için yeni bir kapı aralıyor.
Açık kümeler, aynı kozmik materyalden birlikte oluşan ve yerçekimiyle birbirine bağlı yıldız gruplarıdır. Bu kümeler, yıldız davranışlarını incelemek için doğal laboratuvarlar olarak hizmet eder. Değişken yıldızlar ise parlaklıklarında düzenli olarak değişiklik gösteren ve yıldızların iç fiziklerine dair ipuçları veren gök cisimleridir. Geleneksel olarak astronomlar, kümeleri ve değişken yıldızları ayrı ayrı incelerken, bu yeni çalışma bu iki yaklaşımı birleştirerek yıldız yaşam döngüsündeki yeni örüntüleri ortaya koyan bütünleşik bir harita oluşturuyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, incelenen kümelerdeki yıldızların en az beşte biri zamanla değişkenlik gösteriyor. Genç kümeler daha çeşitli değişken yıldız türlerine ev sahipliği yaparken, yaşlı kümelerde Güneş'e benzer daha yavaş döngülere sahip yıldızlar daha yaygın olarak gözlemleniyor. Bu bulgu, yıldızların evrimsel süreçlerinin kümenin yaşına bağlı olarak farklılık gösterdiğini vurguluyor.
Çalışma ayrıca, belirli değişken yıldız türlerinin bir kümenin yaşı için belirteçler olarak kullanılabileceğini gösteriyor. Bu, yıldız gruplarının yaşını karmaşık modellere dayanmadan ölçmek için yeni bir araç sunuyor. Araştırmacılar, bu 35.000 değişken yıldızın konumlarını, türlerini ve özelliklerini içeren kataloglarını kamuya açık hale getirerek, yıldız evrimini takip etmek için kritik bir araç olan Hertzsprung-Russell Diyagramı'nda bu yıldızların dağılımına dair şimdiye kadarki en net tabloyu sunuyorlar.
EPFL'deki Standart Candela ve Mesafeler Laboratuvarı başkanı Richard I. Anderson, "Yıldız tozundan yapıldık. Yıldızların yaşamlarını ve onları yöneten fiziği anlamak, kökenlerimizi ve evrendeki yerimizi anlamak için kritik öneme sahiptir" diyerek bu araştırmanın önemini vurguladı. Gaia uydusu artık faaliyette olmasa da, topladığı devasa gözlem arşivi bilim insanları tarafından analiz edilmeye devam ediyor ve galaksimizin anlaşılmasına ışık tutuyor. Bu veriler, yıldızların yaşamlarını ve evrimlerini daha derinlemesine kavrayarak evrenimizdeki yerimizi daha iyi anlamamıza olanak tanıyor.