Gökbilimciler, Dünya'dan 440 ışık yılı uzaklıktaki Lupus takımyıldızında bulunan genç yıldız HD 135344B'nin yörüngesinde bir gezegenin oluşumunu doğrudan gözlemleyerek astronomi alanında önemli bir başarıya imza attılar. Avrupa Güney Gözlemevi'nin (ESO) Şili'deki Çok Büyük Teleskopu (VLT) üzerinde bulunan Gelişmiş Çözünürlük Görüntüleyici ve Spektrograf (ERIS) cihazı kullanılarak yapılan bu gözlem, bir protoplanetin yıldızın protoplaneter diski içinde yer aldığını ortaya koydu. HD 135344B'nin etrafındaki protoplaneter disk, teorik olarak oluşan gezegenlerin varlığıyla şekillendiği düşünülen sarmal kollara sahip. Tespit edilen nesne, bu disk özelliklerini ürettiği teorik modellerin öngördüğü gibi, bu sarmal kollardan birinin tabanında konumlanıyor. Yapılan tahminlere göre, bu nesnenin kütlesi Jüpiter'in iki katı civarında ve yıldızına olan yörünge mesafesi, Neptün'ün Güneş'e olan yörünge mesafesiyle karşılaştırılabilir düzeyde. Gözlemler, bu protoplanetin büyürken çevresindeki materyali topladığını gösteriyor. Bu keşif, bir protoplanetin bir protoplaneter diskinin sarmal kolu içinde doğrudan tespit edildiği ilk an olma özelliğini taşıyor ve gezegen oluşum sürecinin doğrudan kanıtını sunuyor.
Daha önceki çalışmalarda, benzer yapılar diğer sistemlerde yeni oluşan gezegenlerin dolaylı işaretleri olarak yorumlanıyordu, ancak bu oluşumların ışığı doğrudan tespit edilememişti. Benzer bir çalışma kapsamında, başka bir gökbilimci ekibi de aynı ERIS cihazını kullanarak erken yaşam evrelerindeki V960 Mon yıldız sistemini gözlemledi. Bu yeni görüntüler, sarmal kolun yakınında kompakt, parlak bir nesne ortaya çıkardı; bu nesne potansiyel olarak oluşmakta olan bir gezegen veya bir kahverengi cüce olabilir. Bu bulgular, gezegen oluşumu ve protoplaneter disk dinamikleri üzerine yeni perspektifler sunarak, yeni dünyaların nasıl oluştuğuna dair anlayışımızı derinleştiriyor. Bu tür gözlemler, evrenin başlangıcındaki gezegen oluşum süreçlerini anlamamızda kritik bir rol oynuyor. HD 135344B gibi sistemlerdeki bu doğrudan gözlemler, teorik modellerin doğrulanmasına ve gezegenlerin oluşumundaki karmaşık mekanizmaların daha iyi anlaşılmasına olanak tanıyor. ERIS gibi gelişmiş gözlem araçları, gelecekteki keşifler için de zemin hazırlayarak, evrenin sırlarını çözme yolunda bize rehberlik ediyor.