Son zamanlarda artan jeomanyetik fırtına aktivitesi, Dünya'ya doğru yönelen güneş patlamaları ve koronal kütle atımları (CME'ler) nedeniyle yoğunlaştı. Uzay hava durumu ajanslarındaki bilim insanları, normalden daha düşük enlemlerde bile görülebilecek önemli kutup ışığı gösterileri olasılığının arttığını bildirerek durumu yakından takip ediyor. Bu olaylar, Güneş'in mevcut döngüsünün zirve noktasına yaklaşmasıyla daha sık ve güçlü hale geliyor.
Bu tür CME'ler, uydu operasyonlarını ve güç şebekelerini etkileyebilme potansiyeline sahip olsa da, şu anda yaygın ve ani kesintiler beklenmiyor. Ancak, yüksek enlem bölgelerindeki gezginler önümüzdeki 48 saat içinde Kuzey Işıkları ve Güney Işıkları'nın daha belirgin bir şekilde görülmesini bekleyebilirler. Bilim insanları, güneş patlamalarının ve CME'lerin Dünya'nın manyetik alanıyla etkileşime girerek jeomanyetik fırtınalara neden olduğunu belirtiyor. Bu fırtınalar, kutup ışıklarının daha geniş alanlara yayılmasına yol açıyor.
Tarihte yaşanan büyük jeomanyetik olaylar, örneğin Mart 1989'daki jeomanyetik fırtına, Kanada'nın Quebec eyaletinde dokuz saatlik bir elektrik kesintisine neden olarak altı milyondan fazla insanı etkilemiş ve güç transformatörlerine zarar vermiştir. 1859'daki Carrington Olayı, tropik bölgelere kadar kutup ışıklarının görüldüğü ve telgraf sistemlerinin aksadığı vakalar yaşanmıştır. Benzer şekilde, 2012'de Dünya'yı kıl payı ıskalayan bir olay da büyük etkiler yaratabilirdi. Yakın zamanda, Şubat 2022'de yaşanan bir güneş fırtınası, SpaceX'in 40 Starlink uydusunu devre dışı bırakmıştır.
Bu tür olaylar, uydu hizmetleri, iletişim, finansal işlemler ve trafik yönetimi gibi alanlarda önemli maliyetlere yol açabilir. Bilim insanları, Güneş döngüsünün zirve noktasına yaklaştıkça, güneş lekesi sayısının ve dolayısıyla güneş patlamaları ile CME'lerin sıklığının arttığını belirtiyor. Aralık 2019'da başlayan ve yaklaşık 2030'a kadar sürmesi beklenen 25. Güneş Döngüsü, başlangıçta daha zayıf bir döngü olarak tahmin edilse de, 2020-2022 yılları arasındaki gözlemler ilk tahminleri aşan bir aktivite göstermiştir. Bu dönem, 2024 yılı boyunca ve muhtemelen 2025'e kadar sürecek. Bu artan aktivite, hem teknoloji altyapısı hem de kutup ışıklarının gözlemlenmesi için heyecan verici fırsatlar sunuyor.
Örneğin, Mayıs 2024'te yaşanan yoğun güneş patlamaları ve CME'ler, son yirmi yılın en güçlü jeomanyetik fırtınasını tetiklemiş ve şimdiye kadarki en etkileyici kutup ışığı gösterilerinden bazılarına yol açmıştır. Bu olaylar, uzay hava durumu tahminlerinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır. Kuzey Işıkları'nın (Aurora Borealis) ve Güney Işıkları'nın (Aurora Australis) gözlemlenmesi için en iyi zamanlar genellikle güneş döngüsünün zirve noktasına yakın dönemlerdir. Bu dönemlerde, jeomanyetik fırtınalar daha sık ve daha şiddetli olur, bu da kutup ışıklarının normalden daha güney veya kuzey enlemlerinde görülmesine olanak tanır. Örneğin, Kp indeksi 5 veya daha yüksek olduğunda, kutup ışıklarının orta enlemlerde görülme olasılığı artar. Hava koşullarının uygun olması ve gökyüzünün açık olması, bu muhteşem doğa olayını gözlemlemek için kritik öneme sahiptir.