Orta Avrupa, son dönemde yüksek basınç sistemlerinin etkisi altında kalarak nemli hava kütlelerini bünyesine almıştı. Bu durum, bölgede uzun süreli kapalı hava koşulları ve yer yer hafif yağışlarla kendini gösteren bir atmosferik durgunluk dönemi yaratmıştı.
Meteorolojik öngörüler, bu durağanlığın sona ermek üzere olduğunu gösteriyor. Bölgenin, Sibirya'dan ilerleyen daha kuru ve serin hava kütlelerinin etkisi altına girmesi bekleniyor. Bu atmosferik geçiş, yüzeydeki algıyı kökten değiştirecek. Gündüzleri daha güneşli ancak serinleyen koşullar hakim olacakken, geceler belirgin ölçüde keskinleşerek don olayları riskini beraberinde getirecek.
Bu beklenen serin hava dalgası, atmosferik akışların büyük bir döngünün parçası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Geçmişte Sibirya kökenli kutup soğuklarının Avrupa'yı etkisi altına alarak son 40 yılın en kuvvetli kış koşullarını oluşturduğu tecrübeler mevcuttur. Bu tür sert soğuk hava dalgaları sırasında Avrupa genelinde kar kalınlıklarının ortalama 40 ila 60 santimetreye ulaştığı ve gece sıcaklıklarının -15 derece seviyelerine gerilediği gözlemlenmiştir.
Öte yandan, Avrupa'nın genel iklim eğilimleri, kıtanın dünyanın en hızlı ısınan bölgelerinden biri olduğunu ve sıcak hava dalgaları ile sel ve kuraklık gibi aşırı hava olaylarının sıklığının arttığını gösteriyor. Bu durum, mevcut serinleme beklentisinin, daha büyük bir iklimsel değişim sürecinin geçici bir parçası olduğunu anlamayı gerektiriyor.
Sibirya'dan gelen bu keskin hava akımı, bölgeye bir miktar temizlenme ve netlik getirme potansiyeli taşıyor. Hava durumundaki bu dönüşüm, sadece sıcaklık değerlerinde değil, aynı zamanda günlük ritimlerde ve eylemlerde de bir ayarlama yapma çağrısı anlamına geliyor.