Kıbrıs Açıklarında Art Arda Gelen Depremler Bölgesel Sismik Hareketliliği Vurguladı

Akdeniz'in merkezinde, Kıbrıs'ın güney sularında bir dizi sismik olay meydana gelerek bölgenin sürekli tektonik hareketlilik içinde olduğu bir kez daha teyit edildi. Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi (EMSC), ilk olarak yerel saatle 11:31'de, deniz tabanının 21 kilometre derinliğinde 5.2 büyüklüğünde bir deprem kaydetti. Bu ilk sarsıntıyı, sadece beş dakika sonra, 12:36'da 3.5 büyüklüğünde ikinci bir titreşim ve hemen ardından 12:41'de 4.8 büyüklüğünde üçüncü bir hareket takip etti.

Bu art arda gelen olaylar silsilesi, bölgedeki enerjinin farklı katmanlarda kendini gösterdiğini ortaya koydu. Kıbrıs'ın kuzey bölgeleri ile Türkiye'nin Antalya ve Adana gibi kıyı şeritlerinde hissedilen bu yer hareketleri, kıyı sakinlerinde anlık bir teyakkuz hali yarattı. Resmi makamlardan şu ana kadar herhangi bir hasar veya yaralanma bildirimi gelmedi. Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise depremin büyüklüğünü teyit ederken, derinliğini yaklaşık 15.5 kilometre olarak tespit etti.

Uzmanlar, denizdeki bu tür depremlerin genellikle geniş çaplı yıkıma yol açmadığını, ancak bölgedeki sürekli yüksek sismik aktivitenin önemli bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Kıbrıs ve Türkiye'nin güney kıyıları arasındaki Akdeniz bölgesi, Alp-Himalaya deprem kuşağının bir parçası olarak kabul ediliyor. Bu durum, Afrika ve Arap levhalarının Anadolu Levhası üzerindeki baskısı altında kalmasından kaynaklanıyor.

Bilimsel çalışmalar, Kıbrıs Adası'nı etkileyen ana aktif deprem kaynağının, adanın güneyinden geçen ve Afrika Levhası'nın adanın altına daldığı Kıbrıs Dalma-Batma Zonu (Kıbrıs Yayı) olduğunu gösteriyor. Bu yay boyunca depremlerin yoğunlaştığı bölgeler tespit edilmiş durumda. Bazı uzmanlar ayrıca Kuzey Kıbrıs açıklarında sismik boşluk olarak adlandırılabilecek bir bölgenin varlığına dikkat çekiyor; bu da her titreşimin potansiyel bir enerji boşalmasının habercisi olabileceği gerçeğini gündeme getiriyor.

Yetkililer, vatandaşları sakin olmaya ve AFAD ile yerel yönetimlerden gelecek resmi bilgileri beklemeye çağırdı. Bu tür doğal olaylar karşısında gösterilen kolektif dikkat ve hazırlık, olası zorlukların üstesinden gelme kapasitesinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.