World Weather Attribution (WWA) tarafından yapılan bir araştırma, insan kaynaklı iklim değişikliğinin İber Yarımadası'ndaki aşırı sıcak hava dalgaları ve buna bağlı orman yangınlarının olasılığını tam 40 kat artırdığını ortaya koydu. Bu koşullar, sanayi öncesi döneme kıyasla yaklaşık %30 daha yoğun yaşandı.
2025 yazında İber Yarımadası'nda yaşanan yıkıcı orman yangınları, İspanya ve Portekiz'de toplamda 640.000 hektardan fazla alanın küle dönmesine neden oldu. Bu rakam, Avrupa genelinde zarar gören alanın yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Yangınlar en az sekiz kişinin hayatını kaybetmesine yol açarken, 35.000'den fazla insan tahliye edildi. WWA'nın analizine göre, iklim değişikliğinin olmadığı bir senaryoda bu tür aşırı hava olaylarının yalnızca her 500 yılda bir görülmesi bekleniyordu; ancak mevcut küresel ısınma seviyeleriyle bu olayların her 15 yılda bir yaşanması öngörülüyor.
Bilim insanları, sanayi öncesi dönemde 500 yılda bir görülebilecek hava koşullarının günümüzde 15 yılda bir tekrarlandığını belirtiyor. Ayrıca, bölgedeki 10 günlük en yüksek sıcaklıkların sanayi devrimi öncesinde 2.500 yılda bir görülebilecekken, günümüzde ortalama 13 yılda bir tekrarlandığına dikkat çekiliyor. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerinin ne denli arttığını gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, gelecekteki orman yangını risklerini azaltmak için daha iyi arazi yönetimi uygulamalarının önemini vurguluyor. Hayvan otlatma, kontrollü yakma ve bitki örtüsü temizliği gibi yöntemlerin yanı sıra, "agro-orman" sistemleri de yangın riskini düşürmede etkili bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, iklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetlere karşı hazırlığı artırmaya yönelik 10 maddelik bir plan önererek, komşu ülkelerle koordinasyonun önemini vurguladı. Bu adım, önleyici tedbirlerin aciliyetini bir kez daha ortaya koyuyor.
İspanya'da bu yılki orman yangınlarının neden olduğu emisyonların, 2003'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaşması, durumun vahametini gözler önüne seriyor. Yangınların dumanının sadece İber Yarımadası'nı değil, Fransa, Birleşik Krallık ve İskandinavya'ya kadar yayılması, sorunun küresel boyutunu da vurguluyor.