Kuzey Atlantik Balinası: Okyanusun Sessizliğinde Yeşeren Umut

Düzenleyen: Inna Horoshkina One

Deniz yaşamına dair yapılan son sayım, gezegenin en nadir ve hassas türlerinden biri olan Kuzey Atlantik Balinası (Eubalaena glacialis) hakkında temkinli bir iyimserlik getirdi. Ekim 2025 itibarıyla, popülasyon büyüklüğü 384 birey olarak tahmin edilmektedir. Bu rakam, önceki yılın 376 balina sayısına kıyasla küçük de olsa bir artışa işaret etmektedir. Bu mütevazı ama yine de olumlu artış, uzun süren bir düşüş döneminin ardından gelmiştir; ancak türe yönelik tehditler ciddiyetini korumaktadır: başlıca tehlikeler gemi çarpmaları ve balıkçılık ağlarına dolanmadır.

2025 üreme mevsimi sevindirici bir sinyal verdi: Popülasyonun üreme potansiyelinin korunduğunu gösteren 11 yeni doğan yavru kaydedildi. Buna rağmen, toplam birey sayısı halen kritik derecede düşük seviyelerde seyretmekte olup, sürekli koruma ve bilimsel gözlem gerektirmektedir. Tarihsel olarak, balina avcılığı başlamadan önce, Kuzey Atlantik Balinalarının sayısının 9.000 ila 21.000 birey arasında olduğu tahmin ediliyordu. O zamandan beri tür, neredeyse tamamen yok olma tehlikesi atlattı; 1990 ile 2010 arasındaki yavaş toparlanma süreci, 2010 sonrası yeni bir düşüşle yer değiştirdi ve bu durum, sürecin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne serdi.

İnsan faktörü, bu görkemli canlıların kaderinde belirleyici olmaya devam ediyor. 2003 ile 2018 yılları arasında tespit edilen 43 ölüm vakasının 38'i ya gemi çarpmalarından ya da avlanma teçhizatına dolanmadan kaynaklanmıştır. Bu tür yaralanmalar ve enerji kayıpları, özellikle yavrularını taşımak ve emzirmek için önemli bir güç rezervine ihtiyaç duyan dişiler için hayati önem taşımaktadır. Geçmişte, dişilerde doğumlar arasındaki aralık altı yıl veya daha fazlasına ulaşıyordu ve ölüm oranı, yılda 0,9 birey olan sürdürülebilir eşiği aşıyordu; bu da kurtarılan her hayvanı bir umut sembolü haline getiriyor.

Günümüzde, insan ve okyanus arasında uyumlu bir bir arada yaşama arayışı yeni biçimler almaktadır. Temassız veya "isteğe bağlı" balıkçılık teknolojilerindeki yenilikler, balinaların ağlara dolanma riskini azaltmanın yolunu açıyor. İpsiz tuzakların geliştirilmesi, balıkçılığın ve doğanın korunmasının çıkarlarını birleştiren bir çözüm olabilir. Ancak, bu tür sistemlerin yaygın olarak benimsenmesi önemli yatırımlar ve uluslararası koordinasyon gerektirmektedir. Nispeten basit önlemler bile – örneğin, teçhizat sayısının %30 oranında azaltılması – olay sayısını önemli ölçüde düşürme potansiyeline sahiptir.

Mevcut popülasyon sayımı bize şunu hatırlatıyor: Harekete geçme zamanı şimdi. Bu türün geleceği sadece teknoloji ve yasalara değil, aynı zamanda okyanusu rekabet yerine ortak yaratımın mümkün olduğu yaşayan bir varlık olarak görme yeteneğimize de bağlıdır. Kurtarılan her hayat, insanın ve balinanın yeniden aynı akışta yankılandığı bir dengeye doğru atılmış bir adımdır.

Kaynaklar

  • The Guardian

  • Ocean State Media

  • Oceana USA

  • International Fund for Animal Welfare

  • New England Aquarium

  • International Fund for Animal Welfare

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.