Endonezya Kıyılarında Deniz Tabanının Yeni Haritasını Çıkaran Alman-Endonezya İşbirliği

Endonezya’ya ait bu küçük adanın kıyılarında, son on yılın en ileri oşinografik görevlerinden biri başarıyla tamamlandı.

Hamburg’daki HafenCity Üniversitesi (HCU) ile Bandung Teknoloji Enstitüsü’nden (ITB) araştırmacılar, ilk defa havadan ve su altından elde edilen iki farklı lidar sisteminin verilerini bir araya getirerek, kıyı bölgesinin son derece ayrıntılı bir üç boyutlu modelini oluşturdu.

Fraunhofer Fiziksel Ölçüm Enstitüsü (Fraunhofer IPM) tarafından desteklenen bu çığır açıcı proje, okyanus haritalamasında sese değil, ışığa dayanan yeni nesil bir yaklaşımın temelini attı.

Gökyüzü ve Derinliğin Birleşimi

Mühendisler, aynı coğrafi alanı farklı boyutlardan —yani yukarıdan ve suyun içinden— “görebilme” yeteneğine sahip iki aracı, Havadan Lazer Tarayıcı ABS’yi ve Su Altı Lidar ULi’yi eş zamanlı olarak kullandı.

Bir hava aracına monte edilen ABS, kıyı topoğrafyasının genel manzarasını oluştururken, Fraunhofer IPM tarafından geliştirilen ULi, saniyede 100.000 noktaya kadar veri kaydederek milimetrik çözünürlükte hassas bir su altı modeli çıkardı.

Bu senkronize çalışma, hava ve su altı verilerinin tek bir entegre sistemde birleştirilmesine ilk kez olanak sağladı. Bu sayede kıyı şeridi, ışığın yansıdığı, kırıldığı ve okyanus tabanının rölyefini çizdiği bütüncül ve canlı bir yapı olarak gözlemlenebildi.

Işık ve Suyun Bilimi

Prambuka Adası çevresindeki test koşulları mükemmeldi; 12 metreye kadar görüş mesafesi, havadan ve su altından çift ışık kalibrasyonunun ilk kez denenmesine imkan verdi.

Ölçüm doğruluğunu kontrol etmek amacıyla, derinlikte her iki lidar sistemi için de “işaretçi” görevi gören özel nesneler stratejik olarak yerleştirildi. Elde edilen veriler, bu teknolojinin en gelişmiş sonarları bile ikame edebileceğini kanıtladı; yüzlerce metrelik derinliklerde dahi milimetre hassasiyetle nesneleri tespit etme yeteneği sergilendi.

HCU Hidrografi ve Jeodezi Bölümü Başkanı Profesör Harald Sternberg, projenin sonuçlarıyla ilgili olarak şunları kaydetti: “İlk kez su altı dünyasının bütünsel, uyumlu bir 3D görüntüsünü elde ettik. Işık, bir bilgi edinme aracı ve deniz ile gökyüzü arasında kurulan bir köprü haline geliyor.”

Okyanus, Geleceğin Teknolojilerinin Aynası

Bu geliştirme, deniz ekosistemlerinin sürekli izlenmesi ve rüzgar santrallerinden petrol/gaz platformlarına kadar kritik altyapıların denetimi için yepyeni fırsatlar sunuyor.

ABS ve ULi sistemlerinden gelen verilerin başarılı birleşimi, farklı bilimsel yaklaşımların etkileşiminin, okyanusun daha önce görünmeyen katmanlarını ne denli çarpıcı bir şekilde ortaya çıkarabileceğini gösterdi. Bu proje, okyanusun sadece bir doğa gücü değil, aynı zamanda her damlasının ışık teknolojisini ve daha derini görmeyi öğrenen insanlığı yansıttığı bir ayna olduğunu bir kez daha hatırlattı.