Merkezi Himalayalar'daki Sal (*Shorea robusta*) ormanlarında yapılan yeni bir araştırma, Desteklenmiş Doğal Yenilenme (ANR) tekniklerinin orman biyoçeşitliliğini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu. 2022-2024 yılları arasında gerçekleştirilen çalışma, ANR uygulanan ve uygulanmayan alanlar arasındaki bitki örtüsü özelliklerinde belirgin farklılıklar olduğunu gösterdi.
ANR, doğal ormanların yeniden büyümesini hızlandırmak için kullanılan, maliyeti düşük ve etkili bir restorasyon yöntemidir. Bu teknik, toprak bozulması, yabani ot rekabeti ve yangın veya otlatma gibi doğal yenilenmenin önündeki engelleri kaldırmaya odaklanır. ANR'nin, fidan dikimi gibi geleneksel yöntemlere kıyasla daha az maliyetli olduğu ve doğal başarımları teşvik ettiği için daha çeşitli ve çok katmanlı bir bitki örtüsü sağladığı belirtilmektedir. FAO'nun raporlarına göre ANR, orman restorasyonu hedeflerine ulaşmada maliyet etkin bir yaklaşım olarak giderek daha fazla kabul görmektedir.
Araştırmada, ANR uygulanan bölgelerde daha yüksek bir tür çeşitliliği tespit edilirken, özellikle otsu türlerde belirgin farklar gözlemlendi. ANR uygulanan alanlarda baskın türün *Oxalis corniculata* olduğu, ANR uygulanmayan alanlarda ise *Chromolaena odorata*'nın daha yaygın olduğu belirlendi. Bu bulgular, orman yönetimi ve biyoçeşitlilik koruma stratejileri için kritik öneme sahiptir.
Çalışma ayrıca, bitki örtüsü yapısı ile karbon sekestrasyonu ve su düzenlemesi gibi ekosistem hizmetleri arasındaki bağlantıyı da vurguluyor. Bu ormanlardaki çeşitli bitki topluluklarının bu hizmetleri güçlendirdiği ve biyoçeşitliliğin korunması argümanını desteklediği görüldü. ANR'nin, doğal döngüleri bozmadan ormanların ekolojik, sosyal ve ekonomik faydalarını güçlendirdiği de belirtiliyor. Merkezi Himalayalar, küresel biyoçeşitlilik noktalarından biri olarak kabul edilmekte ve bölgedeki ormanların sürdürülebilir yönetimi, hem yerel toplulukların geçim kaynakları hem de küresel ekosistem sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. ANR gibi yöntemler, bu hassas ekosistemlerin sağlığını ve direncini artırmak için umut verici çözümler sunmaktadır.
Çin'de otuz yılı aşkın süredir uygulanan ANR yöntemleri, toprak erozyonunu önlemede ve orman örtüsünü iyileştirmede başarılı olmuştur. Bu tür yaklaşımlar, gelecekteki ekolojik araştırmalar ve biyoçeşitlilik açısından baskı altında olan bölgelerdeki orman yönetimi politikaları için değerli bir model oluşturmaktadır.