İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) tarafından Kudüs'ün Davut Şehri'nde yürütülen kazı çalışmalarında, Mısır Kraliçesi II. Berenice'yi tasvir eden nadir bir altın sikke bulundu. Ağustos 2025'te ortaya çıkarılan bu çeyrek drahmi, yaklaşık 2.200 yıl öncesine, M.Ö. 246-241 yıllarına tarihleniyor. Bu dönem, Kraliçe Berenice'nin eşi Ptolemaios III'ün hükümdarlığı ve Üçüncü Suriye Savaşı'nın (M.Ö. 246-241) gerçekleştiği zamana denk gelmektedir. Savaş, Ptolemaios Krallığı ile Suriye merkezli Seleukos İmparatorluğu arasında yaşanmıştır.
Hellenistik dönemde kralların gücünü ve zenginliğini sergilemek için önemli bir araç olan sikkelerden II. Berenice'ye ait bu altın sikke, saf altına yakın bir alaşımdan yapılmıştır. Dünya genelinde bilinen yaklaşık yirmi benzer sikke arasında yer alan bu buluntuya kadar, bu tür sikkelerin tamamı Mısır'da bulunmuştu. Bu keşif, Ptolemaios Krallığı ile Kudüs arasında benzersiz bir bağ kurarak, şehrin M.Ö. 6. yüzyılda Birinci Tapınak'ın yıkılmasından sonraki dönemde küçük bir yerleşim yeri olduğu yönündeki önceki akademik görüşleri sorgulatıyor.
Sikkenin ön yüzünde diademi ve peçesiyle Hellenistik zarafeti yansıtan Kraliçe Berenice tasvir edilmiştir. Arka yüzünde ise bolluğu simgeleyen bir korna (bereket boynuzu) ve yıldızlar yer almaktadır. Sikke üzerindeki Yunanca "Kraliçe Berenice'nin" yazısı ve "Basilisses" ("Kraliçe") unvanı, Berenice'nin kendi başına tanınan ilk Ptolemaios kraliçelerinden biri olduğunu ve siyasi nüfuzunun büyüklüğüne işaret ettiğini göstermektedir.
Sikke, kazı görevlisi Rivka Langler tarafından Givati bölgesindeki rutin toprak eleme çalışmaları sırasında bulundu. Bilim insanları, sikkenin İskenderiye'de basıldığını ve M.Ö. 246-241 yılları arasındaki Üçüncü Suriye Savaşı'ndan dönen askerlere dağıtılmış olabileceğini düşünüyor. Bu savaş, Büyük İskender'in imparatorluğunun ardılı olan Ptolemaios Krallığı ile Suriye merkezli Seleukos İmparatorluğu arasındaki büyük bir çatışmaydı. Berenice'nin Seleukoslar ile olan bağlantısı, Yahudi tarihi açısından da önem taşımaktadır; zira Seleukos hanedanından IV. Antiochus Epiphanes, Yahudiliği zulmeden ve Tapınağı kirleten kişi olarak bilinir ve bu durum Makabelerin İsyanı'na yol açmıştır. Üçüncü Suriye Savaşı'ndaki Ptolemaios zaferi, Ptolemaioslar ile Seleukoslar arasındaki rekabetin erken bir aşamasını oluşturarak, Yahudiye'nin daha sonraki Seleukos egemenliği altındaki deneyimlerini şekillendirmiştir.
İsrail Eski Eserler Kurumu'ndan Nümismatik Başkanı Dr. Robert Kool ve İsrail Müzesi Arkeoloji Baş Küratörü Dr. Haim Gitler, keşfin nadirliğini ve önemini vurgulayarak, bunun bilimsel bir kazıda bulunan ilk örnek olduğunu ve Kudüs'ün Hellenistik dünyayla olan bağlarına dair önemli kanıtlar sunduğunu kaydettiler. Kazı direktörü Yiftah Shalev, bu tür buluntuların, Kudüs'ün Pers ve erken Helenistik dönemlerdeki zayıflığına dair önceki varsayımlarla çeliştiğini ve şehrin o dönemde bile canlanmaya başladığını gösterdiğini belirtti. Mirastan Sorumlu İsrail Bakanı Amihai Eliyahu ise buluntunun önemine değinerek, Kudüs'ün sürprizler sunmaya devam ettiğini ve sikkenin şehrin tarihinin kritik bir bölümünü aydınlattığını söyledi. Eliyahu, 2.000 yıl sonra şehrin geçmişiyle yeniden bağlantı kurmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade etti.
II. Berenice'nin altın sikkesi, Eylül ayının başlarında düzenlenecek olan yıllık Davut Şehri Araştırma Konferansı'nda ilk kez halka sergilenecek ve aynı kazı alanında bulunan diğer altın eserlerle birlikte gösterilecektir.