Arjantin'de Javier Milei hükümetinin başlattığı kapsamlı özelleştirme ve ekonomik reform dalgası, ülkenin ekonomik yapısını yeniden şekillendirirken uluslararası işletmeler için yeni bir dönemi işaret ediyor. Bu değişimler, devletin ekonomideki rolünü azaltma ve serbest piyasa dinamiklerini güçlendirme amacı taşıyor.
Reformların temelini oluşturan ve Haziran 2024'te Senato'dan geçen "Arjantinlilerin Özgürlüğü İçin Temeller ve Başlangıç Noktaları" yasası (Ley Bases), idari, ekonomik, mali ve enerjik alanlarda bir yıllık kamu acil durumu ilan ederek Cumhurbaşkanına belirli alanlarda yetki devri sağlıyor ve bazı kamu şirketlerinin özelleştirilmesine olanak tanıyor. Bu yasal çerçeve, hükümetin daha çevik ve piyasa odaklı bir ekonomi yaratma vizyonunu destekleyerek, ekonomik sistemin doğal bir evrimleşme sürecine girmesine zemin hazırlıyor.
Bu kapsamda atılan önemli adımlardan biri, Ekim 2024'te enerji sektöründe faaliyet gösteren IMPSA'nın kontrolünün ABD merkezli ARC Energy tarafından devralınması oldu. Bu işlem, Milei hükümetinin ilk özelleştirmelerinden biri olarak kayıtlara geçti ve şirketin özel sektöre geçişini simgeliyor. Şubat 2025'te ise Arjantin'in en büyük bankalarından Banco de la Nación Argentina, anonim şirkete dönüştürüldü. Bu adım, bankanın operasyonel modernizasyonunu ve gelecekteki olası özelleştirmeler veya sermaye katılımları için zemin hazırlamayı hedefliyor; devletin %99.9'luk katılımı devam etmekle birlikte, bu yapısal değişiklik piyasa dinamiklerine daha uyumlu hale gelme potansiyeli taşıyor.
Temmuz 2025'te ise su ve kanalizasyon hizmetleri sunan AySA'nın özelleştirme süreci başlatıldı. Buenos Aires ve çevresindeki 3.8 milyon haneye hizmet veren şirketin hisselerinin %90'ının özel yatırımcılara devredilmesi planlanıyor. Bu adım, şirketin altyapısını iyileştirme ve devlet hazinesine olan mali yükünü azaltma amacını taşıyor, böylece hizmet kalitesinde bir iyileşme ve verimlilik artışı hedefleniyor.
Hükümet, "zincirlerini kesme" olarak nitelendirilen bir yaklaşımla bürokrasiyi azaltma ve ekonomik faaliyetleri serbest bırakma yönünde adımlar atıyor. Bu kapsamda, kira piyasası, süpermarket düzenlemeleri ve devlet alımları gibi birçok alandaki yasalar kaldırılıyor veya değiştiriliyor. Bu adımların, enflasyonu düşürme, iş yapma kolaylığını artırma ve genel ekonomik büyümeyi teşvik etme potansiyeli bulunuyor.
Bu süreç, işletmelerin kendi potansiyellerini daha özgürce ortaya koymaları için bir alan açıyor ve ekonomik sistemin daha sağlıklı bir dengeye kavuşmasına yardımcı oluyor. Bu reformlar, uluslararası şirketler için hem fırsatlar hem de zorluklar sunuyor. Deregülasyon ve özelleştirmeler, yeni yatırım alanları açarken, aynı zamanda değişen düzenlemelere uyum sağlama, ekonomik dalgalanmaları yönetme ve artan rekabet ortamında stratejilerini yeniden gözden geçirme gerekliliğini beraberinde getiriyor. Bu yeni ekonomik iklim, işletmelerin çevikliklerini ve uyum yeteneklerini geliştirerek, daha geniş bir perspektiften büyüme fırsatları yakalamalarına olanak tanıyor.
Arjantin'deki bu dönüşüm süreci, ülkenin ekonomik modelinde köklü bir değişimi temsil ediyor. Milei hükümetinin özelleştirme ve deregülasyon politikaları, Arjantin ekonomisini daha rekabetçi ve uluslararası piyasalara entegre bir yapıya kavuşturmayı hedeflerken, bu sürecin uzun vadeli etkileri ve uluslararası iş dünyası üzerindeki yansımaları yakından takip ediliyor. Bu dönem, Arjantin'in ekonomik geleceği için bir yeniden yapılanma ve fırsat alanı olarak görülüyor, bu da ülkenin küresel ekonomideki yerini yeniden tanımlama potansiyeli taşıyor.