Avrupa savunma hisse senetleri, özellikle Almanya'dan Rheinmetall ve İtalya'dan Leonardo, Ukrayna'daki çatışmada potansiyel bir ateşkes ve barış görüşmelerine ilişkin artan iyimserliğin ardından 19 Ağustos 2025 Salı günü önemli düşüşler yaşadı. Bu piyasa hareketi, jeopolitik gelişmelerin savunma sanayii üzerindeki doğrudan etkisini yansıtıyor.
Avrupa borsaları genel olarak yükseliş gösterirken, savunma şirketlerinin hisseleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ile yaptığı görüşmelerin ardından barış umutlarının artmasıyla baskı altına girdi. Trump'ın, Ukrayna'ya güvenlik garantileri sunma yönündeki açıklamaları ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir zirve düzenleme planları, yatırımcıların savunma harcamalarının geleceği hakkındaki beklentilerini yeniden şekillendirdi. Bu durum, Avrupa savunma devlerinin hisselerinde %10'a varan düşüşlere neden oldu; İtalya'nın Leonardo şirketi %10.2, Almanya'nın Rheinmetall şirketi ise %4.9 değer kaybetti.
Bu düşüşler, Avrupa savunma sektörünün yıl boyunca elde ettiği önemli kazanımların ardından geldi. NATO üyelerinin artan baskılara karşı savunmalarını güçlendirme çabaları, silah ve havacılık şirketlerinin hisselerinde büyük bir yükselişe neden olmuştu. Ancak, barış görüşmelerindeki ilerlemeye yönelik beklentiler, bu ivmeyi tersine çevirdi.
Bazı analistler, bu düşüşlerin kısa vadeli bir etki olacağını ve Avrupa Birliği'nin Rusya ile olan uzun vadeli stratejik duruşunun savunma tedarikçilerinin finansal durumunu olumsuz etkilemeyeceğini belirtiyor. Avrupa Komisyonu'nun Mart 2025'te açıkladığı ve savunma harcamalarını artırmayı hedefleyen 800 milyar avroluk 'ReArm Europe' planı, bu dinamikleri daha da karmaşık hale getiriyor. Plan, üye devletlerin mali esnekliğini artırmayı, ortak tedarik için 150 milyar avroluk bir kredi tesisi olan SAFE'i kurmayı ve AB fonlarının yeniden yönlendirilmesine izin vermeyi amaçlıyor. Bu girişim, Avrupa'nın savunma yeteneklerini güçlendirme ve Ukrayna'ya destek sağlama stratejisinin bir parçası.
Ancak, barış umutlarının artması, bu tür uzun vadeli yatırımların kısa vadeli getiri beklentilerini etkileyebilir. Barış görüşmelerindeki ilerlemeler, savunma sanayii için bir belirsizlik dönemi yaratırken, yatırımcılar bu durumu potansiyel alım fırsatları olarak da değerlendirebilir. Uzun vadeli savunma harcaması planları ve NATO'nun savunma harcaması hedefleri, sektör için sağlam bir sipariş defteri sağlamaya devam ediyor. Ancak, barış anlaşmasının ABD'li tedarikçilere yönelmesi gibi potansiyel senaryolar, Avrupa şirketlerinin kısa vadeli görünümünü etkileyebilir.