Küresel finans devi Visa, sınır ötesi ödemeleri daha verimli hale getirmeyi amaçlayan stablecoin pilot programını başarıyla başlattı. Bu gelişme, ABD'de stablecoin'ler için federal bir düzenleyici çerçeve oluşturan GENIUS Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle aynı zamana denk geldi. Visa'nın bu öncü girişimi, dijital varlıkların finansal sistemlere entegrasyonunda önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor.
Visa'nın SIBOS konferansında başlatılan pilot programı, işletmelerin geleneksel banka hesaplarına önceden nakit yatırma zorunluluğunu ortadan kaldırarak, sınır ötesi işlemleri stablecoin'ler aracılığıyla fonlamasına olanak tanıyor. Visa Direct platformu üzerinden yürütülen bu yenilikçi yaklaşım, uluslararası işlemleri basitleştirmeyi ve likidite yönetimini iyileştirmeyi hedefliyor. Program kapsamında Visa, şu ana kadar 200 milyon doların üzerinde stablecoin hacmini başarıyla işlemiştir. Bu rakam, Visa'nın toplam küresel ödeme hacminin küçük bir yüzdesini oluştursa da, dijital varlıkların geleneksel finansal altyapıya entegrasyonunda somut bir başarıyı göstermektedir. Pilot programı, Nisan 2026'ya kadar belirli ortaklarla sınırlı olacak ve ardından genişletilmesi planlanmaktadır.
18 Temmuz 2025'te yasalaşan GENIUS Yasası, stablecoin piyasasına önemli bir düzenleyici netlik kazandırdı. Yasa, 'ödeme stablecoin'lerini tanımlayarak, ihraççılardan ihraç edilen stablecoin'lerin değeri kadar rezerv tutmalarını zorunlu kılıyor. Bu rezervler ABD doları, Hazine bonoları ve diğer devlet destekli varlıklardan oluşabiliyor. Ayrıca, yasa kara para aklamayı önleme (AML) programları gibi uyumluluk gerekliliklerini getiriyor ve stablecoin sahiplerine faiz ödenmesini yasaklıyor. Bu düzenlemeler, finansal kurumların dijital varlıklarla daha güvenli bir şekilde etkileşim kurmasını teşvik ediyor.
Visa'nın bu alandaki adımları, finansal teknolojinin hızla evrildiği bir dönemde, büyük şirketlerin dijital varlıkları benimseme eğilimini yansıtıyor. Bu büyüme, özellikle uluslararası ödemeler alanındaki verimsizliklerin ve yüksek maliyetlerin giderilmesindeki potansiyeli gösteriyor. Visa'nın pilot programı, bu potansiyeli gerçeğe dönüştürme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.
Visa'nın bu stratejik hamlesi, finansal hizmetler sektöründe işbirliğinin önemini vurguluyor. Şirket, mevcut ödeme ağlarını güçlendirmek için stablecoin teknolojisini bir tehdit olarak değil, bir tamamlayıcı araç olarak kullanıyor. Bu entegrasyon, sınır ötesi ödemeleri yavaş ve maliyetli süreçlerden, hızlı ve sorunsuz işlemlere dönüştürme potansiyeli taşıyor. Visa'nın bu alandaki çalışmaları, finansal dünyanın geleceğinde stablecoin'lerin rolünün giderek artacağını gösteriyor.