Yapay zeka alanının öncü kuruluşlarından OpenAI, mevcut ve eski çalışanlarının sahip olduğu hisselerin yaklaşık 6 milyar dolarlık bir kısmını yatırımcılara satmak üzere görüşmeler yürütüyor. Bu potansiyel ikincil hisse satışı, şirketin değerlemesini 500 milyar dolara çıkararak, onu özel şirketler arasında en değerli konuma taşıyacak. Bu durum, teknoloji devleri arasındaki yoğun rekabeti ve yapay zekanın giderek artan ekonomik etkisini gözler önüne seriyor.
OpenAI'nin bu önemli adımı, şirketin Mart ayında 300 milyar dolarlık bir değerlemeyle tamamladığı 8.3 milyar dolarlık finansman turunun ardından geldi. Şirketin gelirleri de hızla artış gösteriyor; Haziran ayında 10 milyar dolar olan yıllık yinelenen gelir, 2025 sonuna kadar 20 milyar doları aşması bekleniyor. Bu büyüme, özellikle ChatGPT'nin popülerliğinin artmasıyla destekleniyor.
OpenAI CEO'su Sam Altman, şirketin veri merkezi altyapısına trilyonlarca dolarlık yatırım yapma planlarını da dile getirerek, yapay zekanın geleceğine yönelik iddialı vizyonunu ortaya koydu. Altman, yapay zeka yatırımlarının aşırı değerlenmesi konusunda geçmiş finansal balonlara benzer uyarılar yapsa da, yapay zekanın ekonomik faydaları konusunda iyimserliğini koruyor. "Yatırımcıların genel olarak yapay zekadan aşırı heyecanlandığı bir aşamada mıyız? Benim fikrim evet," diyen Altman, aynı zamanda yapay zekanın uzun zamandır gerçekleşen en önemli teknoloji olduğunu da vurguluyor. Bu çelişkili durum, sektördeki hem büyük potansiyeli hem de olası riskleri işaret ediyor.
Bu hisse satışı, SoftBank Group, Dragoneer Investment Group ve Thrive Capital gibi mevcut yatırımcıların ilgisini çekiyor. Bu tür ikincil satışlar, şirketlerin halka açılmadan çalışanlarına likidite sağlama ve yetenekli personeli elde tutma stratejilerinde önemli bir rol oynuyor. Meta gibi rakiplerin agresif işe alım politikaları karşısında bu tür adımlar, OpenAI'nin yetenek savaşındaki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor.
OpenAI'nin bu hamlesi, yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemenin ve bu alana yapılan devasa yatırımların bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Şirketin gelecekteki büyüme potansiyeli ve yapay zeka ekosistemindeki stratejik konumu, sektördeki diğer oyuncular için de önemli bir referans noktası oluşturuyor.