Rusya'nın finans sektörü, hem iç hem de dış etkenlerin birleşimiyle önemli bir baskı altına girmiş durumda. Özellikle bankacılık sektöründeki liderlik değişiklikleri ve likidite sıkışıklığı, ülkenin ekonomik geleceğine dair endişeleri artırıyor.
RZD Capital gibi Rus Demiryolları'nın finansmanını sağlamak üzere kurulan kuruluşların 6.7 milyar dolarlık tahvil ihracı ve devlet yatırım bankası VEB'in iştiraki VEB Finance aracılığıyla 30 milyar dolarlık tahvil yoluyla fon toplama çabaları, sistemdeki finansman ihtiyacını gözler önüne seriyor. Rus bankacılık sektörü, yüksek faiz oranlarının etkisiyle geri ödeme güçlüğü çeken kurumsal ve bireysel müşterilerin artmasıyla birlikte ciddi bir likidite kriziyle karşı karşıya kalmış durumda. Bloomberg'in haberine göre, Rus bankacılık yetkilileri önümüzdeki 12 ay içinde ülkede bir bankacılık krizi yaşanması riskinin bulunduğunu belirtiyor. Sorunlu kredi hacmindeki büyüme, bankaların bilançolarında giderek daha fazla endişe yaratıyor. Bazı tahminlere göre, bankaların ödenmeyen kredilerinin trilyonlarca rubleye ulaştığı ve bu durumun kredi sıkışıklığının erken belirtilerini gösterdiği ifade ediliyor.
Ekonominin genelinde yaşanan yavaşlama ve artan maliyetler, özellikle inşaat ve sanayi gibi sektörlerde hissedilirken, askeri harcamalara rağmen özel sektör işletmeleri zorlanıyor. Bu ekonomik zorluklar, Ukrayna'daki savaş ve uluslararası yaptırımların bir sonucu olarak daha da derinleşmiş durumda. Batılı ülkelerin uyguladığı kapsamlı yaptırımlar, Rusya ekonomisini ve uluslararası ticaretini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yaptırımlar kapsamında dondurulan Rusya Merkez Bankası rezervleri ve önemli Rus bankalarına uygulanan kısıtlamalar, finansal sistem üzerindeki baskıyı artırıyor.
Buna ek olarak, Çin yuanındaki likidite sıkıntısı ve Rusya Merkez Bankası'nın yuan satışlarını azaltma planı, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Sberbank CEO'su German Gref'in de belirttiği gibi, yuan cinsinden kredi verilememesi, piyasadaki likidite sorununu açıkça ortaya koyuyor. Bankalar, ikincil Batı yaptırımlarından çekinen Çin bankalarının temkinli yaklaşımı nedeniyle aylardır geciken ödemelerle de karşı karşıya kalıyor. Bu gelişmeler, Rus bankacılık sektöründe hem liderlik hem de likidite açısından önemli bir dönüşümün habercisi olarak yorumlanıyor. Ekonomik görünümün giderek kötüleştiği ve bankacılık krizinin kapıda olabileceği endişeleri, ülkenin finansal sağlığına dair ciddi soru işaretleri doğuruyor. Bu durum, Rusya'nın ekonomik istikrarını ve küresel finans piyasalarındaki yerini de etkileme potansiyeli taşıyor.