Zürih'te Açık Artırmaya Çıkarılan Nadir Roma Altın Sikkelerini İçeren "Gezginin Koleksiyonu"

Numizmatik dünyası için dönüm noktası niteliğindeki bir etkinlik, 2025 yılının Kasım ayı başlarında Zürih’te gerçekleşecek. "Gezginin Koleksiyonu" adıyla bilinen bu emsalsiz eserler topluluğu, açık artırmayla yeni sahiplerini bulacak. 15.000'den fazla parçadan oluşan bu geniş hazine, sahibinin ülkesi İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi güçlerinin tehdidi altındayken toprak altına gizlenmişti. Bu gizleme eylemi, koleksiyonun korunmasında hayati bir rol oynadı.

Ne yazık ki, koleksiyoner kısa bir süre sonra felç geçirerek vefat etti. Eşi ise, bu değerli mirası yarım asır boyunca kimseye açmadan sakladı. O çalkantılı dönemde gerçekleştirilen bu koruma eylemi, günümüzde modern koleksiyonerlere geçmişin mirasına dokunma fırsatı sunuyor. Koleksiyonun kökenleri 1930'lu yıllara dayanıyor; o dönemde kimliği bilinmeyen bir meraklı, koleksiyonunu sistematik olarak oluşturmaya başlamıştı.

Yaklaşan müzayedenin merkezinde, olağanüstü öneme sahip bir lot yer alıyor: İmparator III. Ferdinand’ın resmedildiği altın sikke. 1629 yılında Prag'da basılan bu özel parça, etkileyici bir ağırlığa sahip: tam 348,5 gram. Uzmanlar, bu sikkeyi piyasaya çıkan en büyük ve en nadir Avrupa altın sikkelerinden biri olarak kabul ediyor. Ön değerlendirme değeri 2,14 milyon Euro'yu aşan bu eser, tüm koleksiyonun muazzam tarihsel ve maddi değerini gözler önüne seriyor.

Bu devasa hazine, 2022 yılında keşfedilene kadar el değmemiş olarak kaldı ve tarihçiler için gerçek bir keşif niteliği taşıdı. Tüm "Gezginin Hazinesi"nin toplam değeri, 100 milyon ABD Doları'nın üzerinde bir rakamla tahmin ediliyor; bu da satışı, tarihin en önemli numizmatik olaylarından biri haline getiriyor. Açık artırmanın organizasyonunu, nadir numizmatik alanında tanınmış bir uzman olan Numismatica Ars Classica müzayede evi üstleniyor. Bu durum, etkinliğin yüksek standartlarda ve profesyonelce yürütüleceğinin garantisi olarak görülüyor.

Uzmanlar, bu denli büyük buluntuların, yerleşik tarihsel verilerin yeniden gözden geçirilmesi için sıklıkla bir katalizör görevi gördüğüne dikkat çekiyor. Örneğin, 2024 yılında gerçekleştirilen yakın tarihli bir araştırma, 1938 ile 1945 yılları arasında Orta Avrupa'da saklanan sikkelerin, kaynak sıkıntısı koşullarında kullanılan nadir alaşımların izlerini taşıdığını ortaya koydu. Bu bulgular, o dönemin mali politikaları hakkında yeni bilgiler sağlayabilir ve tarih bilimini zenginleştirebilir. Ayrıca, bu ölçekteki müzayedeler, geleneksel olarak sadece özel koleksiyonerleri değil, aynı zamanda fonlarındaki boşlukları doldurmayı amaçlayan büyük devlet müzelerini de Zürih'e çekmektedir.