2025 yılı itibarıyla, dünya genelinde birçok ülke, kripto para birimi sahiplerine yönelik sundukları vatandaşlık ve oturum programları ile küresel hareketlilik imkanlarını genişletmektedir. Bu programlar, dijital varlık yatırımcılarına yeni pasaportlar ve oturum izinleri edinmeleri için çeşitli yollar sunmaktadır.
Vanuatu, 30 ila 60 gün gibi kısa başvuru süreçleriyle öne çıkmaktadır. Kripto para bağışları doğrudan kabul edilmese de, lisanslı aracılar aracılığıyla 130.000 ABD Doları minimum bağış tutarına ulaşan dijital varlıkların dönüştürülmesi mümkündür. Vanuatu pasaportu, 90'dan fazla ülkeye vizesiz seyahat imkanı sunarken, gelir, sermaye kazancı veya servet vergisi bulunmamaktadır. Karayip ülkeleri Dominik ve Saint Lucia da lisanslı aracılar aracılığıyla kripto yatırımlarını kabul eden vatandaşlık programlarına sahiptir. Dominik, Ekonomik Çeşitlendirme Fonu'na 200.000 ABD Doları katkı gerektirirken, Saint Lucia 240.000 ABD Doları bağış veya 300.000 ABD Doları gayrimenkul yatırımı seçenekleri sunmaktadır. Her iki ülke de yaklaşık 140 ülkeye vizesiz erişim sağlamaktadır.
Portekiz'in Altın Vize programı, blockchain ve Bitcoin varlıklarına maruz kalan yatırım fonlarını da kapsamaktadır. Yatırımcılar, portföyünün %35'ine kadar Bitcoin içerebilen fonlara 500.000 Euro ayırarak oturum için dolaylı yoldan dijital varlıklara yatırım yapabilirler. El Salvador, vatandaşlık için 1 milyon ABD Doları tutarında Bitcoin veya USDT bağışı gerektiren Özgürlük Vizesi programıyla öncülük etmektedir. Bu süreç yaklaşık altı hafta sürmekte ve pasaport, 130'dan fazla ülkeye vizesiz giriş imkanı sunmaktadır. El Salvador ayrıca yabancı sakinler için kripto para sermaye kazançlarında vergi muafiyetleri sağlamaktadır.
Bu programları değerlendirirken yatırımcıların yatırım gereksinimlerini, işlem sürelerini, aile dahil etme koşullarını ve vergi sonuçlarını göz önünde bulundurmaları önemlidir. Vanuatu gibi ülkelerin sunduğu vergi avantajları ve Saint Lucia'nın blockchain teknolojisini benimsemesi, bu programların cazibesini artırmaktadır. Yatırımcılar için bu seçenekler, küresel hareketliliklerini artırmanın yanı sıra dijital varlıklarını daha güvenli ve avantajlı bir yasal çerçevede yönetme fırsatı sunmaktadır.