Avustralya Merkez Bankası (RBA), 12 Ağustos 2025 tarihinde politika faizini 0,25 puan düşürerek %3,6'ya çekti. Bu, yılın üçüncü faiz indirimi olup, faiz oranını Nisan 2023'ten bu yana görülen en düşük seviyeye getiriyor. RBA Valisi Michele Bullock, ekonomik göstergelerin beklentilere uygun seyretmesi halinde ek faiz indirimlerinin mümkün olabileceğini belirtti.
Ancak, bu olumlu gelişmeye rağmen, RBA'nın açıklamasında ülkenin üretkenlik performansı hakkında ciddi endişeler dile getirildi. RBA, gelecekteki üretkenlik büyüme tahminini yıllık %1'den %0,7'ye düşürerek, enflasyona neden olmadan gerçekleştirilebilecek ücret artışlarının daha önce öngörülenden daha düşük olabileceğine işaret etti. Bu durum, Avustralya ekonomisinin uzun vadeli potansiyel büyüme oranını da aşağı çekti. Avustralya'nın üretkenlikte yaşadığı yavaşlama, 2010-2020 yılları arasında son 60 yılın en düşük büyüme oranının kaydedilmesiyle belirginleşti. Bu yavaşlamanın temel nedenleri arasında teknolojinin yavaş benimsenmesi, azalan rekabet ve hizmet sektörünün ekonomideki artan payı gösteriliyor. Hazine Bakanı Jim Chalmers, üretkenlik sorununu ele alma konusundaki kararlılıklarını vurgulayarak, bunun "çok ciddi bir sorun" olduğunu ve "ekonomik stratejilerinin merkezinde" yer aldığını belirtti. Vali Bullock, RBA'nın faiz oranlarını etkileyebildiğini ancak üretkenlikteki yavaşlamanın çözümünün öncelikli olarak hükümetin sorumluluğunda olduğunu kaydetti. Hükümet, üretkenliği artırmak amacıyla yapay zeka ve dijital teknolojiler gibi alanlara odaklanarak çeşitli reformlar üzerinde çalışıyor. RBA'nın faiz kararı, para politikası ile üretkenlik büyümesi arasındaki karmaşık ilişkiyi göz önüne sererken, politika yapıcılar için sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı teşvik etme konusundaki zorluklara dikkat çekiyor. Üretkenlikteki bu düşüşün, hane halkı gelirlerini, vergi gelirlerini ve kamu harcamalarını olumsuz etkilemesi bekleniyor, bu da ekonomik büyümeyi daha da yavaşlatabilir.