Haziran 2025 itibarıyla Avrupa, Ukrayna'ya yaptığı toplam 138 milyar Euro'luk yardım ile Amerika Birleşik Devletleri'nin katkısını geride bırakarak önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Kiel Ekonomi Enstitüsü'nün verilerine göre, savaşın başlangıcından Haziran 2025'e kadar Ukrayna'ya yapılan toplam 309 milyar Euro'luk yardımın büyük bir kısmının NATO müttefiklerinden gelmesi, bu desteğin sürdürülebilirliği konusunda yeni soruları gündeme getiriyor.
Avrupa'nın askeri sanayi üretimi yoluyla sağladığı destek, ABD'yi geride bırakarak dikkat çekiyor. Kiel Ekonomi Enstitüsü'nün verilerine göre, savaşın başlangıcından Haziran 2025'e kadar Avrupa, savunma sanayii üretim sözleşmeleri aracılığıyla 35.1 milyar Euro'luk askeri yardım sağladı. Bu rakam, aynı dönemde ABD'nin katkısından 4.4 milyar Euro daha fazladır. Bu durum, Avrupa'nın stoklardan ziyade savunma sanayii aracılığıyla daha fazla silah tedarik etmeye başladığını gösteriyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'ya 130.6 milyar dolar (yaklaşık 111.28 milyar Euro) harcayarak, çatışmadan etkilenen ülkeye yapılan toplam devlet yardımının %37'sini oluşturdu. Ancak Avrupa'nın tamamı, hem AB düzeyindeki yardımlar hem de üye ve üye olmayan ülkelerin ikili katkılarıyla daha fazla katkıda bulundu. Avrupa içinde Almanya (21.29 milyar Euro), Birleşik Krallık (18.61 milyar Euro), Hollanda (10.89 milyar Euro) ve Fransa (7.56 milyar Euro) en büyük donörler olarak öne çıktı. Buna karşılık, Macaristan, Slovenya ve Yunanistan ise yaklaşık 0.05 ila 0.15 milyar Euro arasında katkıda bulundu. Kanada 11.94 milyar Euro, Norveç ise Ocak 2022 ile Haziran 2025 arasında 6.49 milyar Euro tahsis etti. NATO dışı ülkelerden Avustralya, Japonya, İsviçre, Avusturya, Güney Kore ve İrlanda da önemli destekler sundu.
Mart 2025'te Avrupa Komisyonu, Avrupa'nın savunma altyapısını güçlendirmeyi amaçlayan ve Ukrayna'daki savaş ile ABD askeri desteğinin belirsizlikleri gibi jeopolitik tehditlere bir yanıt olarak tasarlanan "Readiness 2030" planını tanıttı. Bu plan, üye devletlerin savunma harcamalarını artırmalarına olanak tanıyarak ve ortak tedarik için 150 milyar Euro'luk bir kredi aracı (SAFE) oluşturarak savunma harcamalarını artırmayı hedefliyor.
Rusya, Ukrayna'daki toprak iddialarını sürdürürken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy herhangi bir toprak tavizine karşı kararlı duruşunu koruyor. Donald Trump'ın yönetimi tarafından yürütülen barış müzakerelerinin, yaklaşımları ve somut sonuçların yokluğu nedeniyle eleştirildiği bildiriliyor. Trump, barış görüşmelerinin ilerlemesini değerlendirmek için iki haftalık bir süre belirlediğini belirtmiş, ancak bu süreçte somut bir ilerleme kaydedilmemiştir. Bu durum, Avrupa'nın kendi savunma kapasitesini artırma ve stratejik özerkliğini güçlendirme yönündeki çabalarını daha da önemli hale getiriyor.
Avrupa'nın artan finansal taahhüdünün sürdürülebilirliği, ABD'den gelen desteğin devamlılığına, barış müzakerelerinin ilerlemesine ve Avrupa'nın Ukrayna ile olan mali ve askeri angajmanını sürdürme ve genişletme kapasitesine bağlı olacaktır.