İran, nükleer programı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile doğrudan müzakereleri reddetti. Bu karar, eski Başkan Donald Trump'ın bir anlaşmaya varılamaması halinde İran'ı bombalama yönündeki son tehditlerinin ardından geldi.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, "sürekli güç kullanmakla tehdit eden" bir tarafla yapılan görüşmelerin anlamsız olduğunu belirtti. ABD'li yetkililerin çelişkili pozisyonlar sergilediğini de sözlerine ekledi.
İran, dolaylı diplomatik müzakerelere açık olmasına rağmen, nükleer programının yalnızca sivil amaçlı olduğunu savunuyor. Nükleer silah geliştirme niyetinde oldukları yönündeki suçlamaları reddediyorlar.
Gerginlikler, geçen ay Trump'ın İran'ın petrol sektörüne yaptırımlar uygularken ve diplomasinin başarısız olması halinde askeri harekatla tehdit ederken müzakereler öneren bir mektup göndermesiyle tırmandı. Trump, doğrudan görüşmeleri "daha hızlı ve daha verimli" olarak savundu. Batı ile diyaloğu yeniden başlatma platformunda seçilen Başkan Pezeshkian, bu stratejiyi sorguladı.
2015 yılında İran ve BM Güvenlik Konseyi güçleri (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere) artı Almanya, İran'ın nükleer programını yaptırımların hafifletilmesi karşılığında sınırlamak için anlaşmaya vardı. Trump, 2018'de ABD'yi paktan çekti ve yaptırımları yeniden uyguladı ve bu da İran'ın nükleer gelişimini hızlandırmasına yol açtı.
Dini Lider Ali Hamaney'in danışmanı Ali Laricani, Amerika Birleşik Devletleri tarafından saldırıya uğraması halinde İran'ın nükleer silah geliştirmek zorunda kalabileceği konusunda uyardı.