AB ve Çin İlişkilerinde Yeni Bir Dönem
24 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleşen AB-Çin Zirvesi, iki küresel aktör arasındaki ilişkilerde önemli bir dönüm noktası oldu. Zirveye Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı António Costa, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Başbakan Li Qiang katıldı. Bu zirve, AB ile Çin arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yıldönümüne denk geldi.
Ticaret İlişkilerindeki Zorluklar ve Fırsatlar
Zirvenin odak noktalarından biri, uzun süredir devam eden ticaret gerginlikleri oldu. AB, Çin ile arasındaki ticaret açığından duyduğu endişeyi dile getirdi. Ursula von der Leyen, ticaretin dengeli ve her iki tarafın da faydasına olacak şekilde yürütülmesinin önemini vurguladı. AB, Çin'in bazı ürünlere uyguladığı anti-damping vergilerine karşı çıkarak, bu tür uygulamaların sona erdirilmesini talep etti.
2024'te Çin'in mal ticareti 6,16 trilyon ABD dolarına ulaştı ve bu alanda 8 yıldır dünya lideri konumunu koruyor. Çin'in 2024 yılındaki dış ticaret hacmi 5,98 trilyon ABD doları olarak kaydedildi. Ancak, 2024 yılının Mart ayında Çin'in ihracatı %7,5 azalırken, ithalatı %1,9 geriledi.
İklim Değişikliği ve İşbirliği
İki taraf, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda işbirliğini artırma konusunda anlaştılar ve Paris Anlaşması'na bağlılıklarını yinelediler. Çin'in yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımlar bu alandaki işbirliği potansiyelini artırıyor. 2023 yılında Çin, elektrik kurulu gücüne yaklaşık 360 gigavat kapasite ekledi.
Çin'in temiz enerji sektörüne yaptığı yatırım 2023'te 890 milyar dolara ulaştı. 2023'te Çin, dünyadaki toplam yenilenebilir enerji kapasitesinin %50'sinden fazlasını oluşturdu.
Jeopolitik Gerginlikler ve Farklılıklar
Zirvede, jeopolitik gerginlikler de ele alındı; özellikle Çin'in Ukrayna'daki savaş konusundaki tutumu tartışma konusu oldu. AB, Çin'in Rusya'ya verdiği destekten duyduğu endişeyi dile getirdi. Çin ise ortaklığı derinleştirme ve ikili ilişkileri güçlendirme arzusunu vurguladı.
Zirvenin Sonuçları ve Gelecek Beklentileri
Zirvede, AB şirketlerinin Çin pazarına erişimi ve ticaret dengesizlikleri gibi konularda somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı. İki taraf arasındaki farklılıklar devam etse de, işbirliği alanlarının genişletilmesi ve ilişkilerin güçlendirilmesi hedefi ön planda tutuldu. Zirvenin, küresel ekonomik ve çevresel dengeler üzerinde etkili olabileceği belirtiliyor.