Birleşmiş Milletler'in (BM) Güney Sudan Özel Temsilcisi Bobby, 18 Ağustos 2025'te Güvenlik Konseyi'ne ülkedeki tırmanan durumu ilişkin bir brifing verdi. Bobby, uluslararası toplumun çatışmaların sona ermesi, gerilimin azaltılması ve diyaloğa dönülmesi yönündeki çağrılarının "somut bir karşılık bulmadığını" belirtti. Bu durumun, Ulusal Birlik Geçici Hükümeti'nin barış anlaşmasını uygulama kabiliyetini sürekli olarak baltalayan ihlaller ve tek taraflı eylemler şeklinde bir örüntüye yol açtığını vurguladı. Bobby, bu gidişatın çatışma dinamiklerini ulusal şiddet ve topluluklar arası sıkıntılardan, anlaşmaya taraf olanlar ve komşu ülkelerden aktörleri de içeren daha karmaşık bir aşiret temelli bölünmeye doğru kaydırabileceği uyarısında bulundu.
Yetkililer, ülkenin karşı karşıya olduğu insani durumun son derece kritik olduğunu belirtiyor. Nisan ve Temmuz 2025 tarihleri arasında yaklaşık 7.7 milyon insan, ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya kalırken, 83.000 kişi felaket düzeyinde koşullarla yüzleşme riski taşıyor. BM'nin Güney Sudan İnsani Yardım Planı'nın şu ana kadar yalnızca %28.5'i finanse edilebildi. Bu durum, milyonlarca insanın hayati yardım almasını engelliyor.
UNICEF'in 2025 yılı ortası raporuna göre, insani yardım planlaması rakamlarında önemli bir revizyon yapıldı; hedeflenen insan sayısı 5.4 milyondan 2.9 milyona düşürülürken, finansman ihtiyacı 1.7 milyar dolardan 1.03 milyar dolara indirildi. Bu adımlar, nüfusun yaklaşık %70'i olan 9.3 milyon insanın hala insani yardıma ihtiyaç duyduğu bir ortamda atıldı. Güney Sudan'ın 2026'da da kamu sektörü finansmanında kesintilerle karşılaşması bekleniyor.
Bayan Bobby, tüm tarafları mevcut siyasi çıkmazı kırmak için ateşkes anlaşmasına tam bağlılık göstermeye, siyasi tutukluları serbest bırakmaya, üst düzey doğrudan diyalog kurmaya ve kapsamlı bir barış sürecine yeniden bağlılık göstermeye çağırdı. Gündemdeki temel konular arasında geçici güvenlik düzenlemeleri, geçici adalet, anayasal gelişim ve seçimler yer alıyor. BM Barış Gücü, Güney Sudan'ı ve halkını desteklemeye devam ediyor.
Ülkedeki durum, komşu Sudan'daki yıkıcı iç savaşın da etkisiyle daha da karmaşık hale gelmiş durumda. Bu durum, sınırlı kaynakları ve hizmetleri daha da zorluyor. Güney Sudan'ın petrol gelirlerinin çoğu, çatışmaların limanlara olan akışı kesintiye uğratması nedeniyle kaybedildi. Bu da küresel pazarlara ulaşma kabiliyetini etkiliyor. Uluslararası toplum, daha fazla kötüleşmeyi önlemek için barış anlaşmasına yönelik yenilenmiş bir taahhüdün gerekliliğini vurgulayarak durumu yakından izlemeye devam ediyor. Aşırı hava koşulları, sağlık ve ekonomik zorluklar da insani durumu daha da karmaşık hale getirerek yerinden edilme olasılığını artırıyor.