Birleşmiş Milletler (BM), yapay zekanın (YZ) sunduğu fırsatları değerlendirmek ve potansiyel risklerini yönetmek amacıyla iki önemli küresel inisiyatif başlattı: BM Bağımsız Uluslararası Bilimsel Yapay Zeka Paneli ve Küresel Yapay Zeka Yönetişimi Diyaloğu.
Bu adımlar, teknolojinin insanlık yararına kullanılmasını sağlamak ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek için atılıyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, bu girişimleri destekleyerek, yapay zeka alanında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki dijital uçurumun derinleşmemesi gerektiğini vurguladı. Guterres, teknolojinin herkes için erişilebilir olmasının istikrarı artıracağını belirtti.
Yeni mekanizmalar, Yapay Zeka Eylem Zirvesi gibi uluslararası platformlarda dile getirilen endişeleri ele almayı ve BM Genel Kurulu'nun kabul ettiği Küresel Dijital Anlaşması'nın bir parçası olarak hayata geçiriliyor. Uluslararası Yapay Zeka Bilimsel Paneli, politika oluşturma süreçlerine rehberlik edecek bağımsız değerlendirmeler sunarak, uluslararası toplumun yapay zekanın getireceği zorlukları öngörmesine ve bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak.
Küresel Yapay Zeka Yönetişimi Diyaloğu ise devletler ve diğer paydaşlar için yapay zekanın insanlık üzerindeki etkileri, insan haklarının korunması ve küresel yönetişimdeki uyum gibi kritik konuları tartışabilecekleri kapsayıcı bir platform sağlayacak. Bu diyaloglar, Temmuz 2026'da Cenevre'de ve 2027'de New York'ta düzenlenecek.
ARTICLE 19 gibi kuruluşlar, bu tür girişimlerin insan haklarına dayalı, şeffaf ve kapsayıcı olması gerektiğini vurgulayarak, yapay zekanın en ciddi risklerine yanıt vermesi çağrısında bulunuyor. Bu gelişmeler, sorumlu yapay zeka yönetişimi için küresel düzeyde atılan önemli adımları temsil ediyor.
Genel Sekreter Guterres, yapay zekanın militarizasyonu gibi konulara karşı uyarılarda bulunarak, teknolojinin insanlığın kaderini belirleyen bir araç olmaktan çok, insan kontrolünde kalması gerektiğini belirtti. Bu çerçevede, yapay zekanın etik ilkeler, uluslararası hukuk ve insan hakları hukuku ışığında geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Yapay zekanın, özellikle derin sahtecilikler yoluyla kamuoyunu manipüle etme potansiyeli de endişe verici bir boyut olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, teknolojinin sorumlu bir şekilde yönetilmesi, küresel barış ve güvenlik için hayati önem taşıyor.