Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Jae Myung, Kore'nin Japon sömürge yönetiminden kurtuluşunun 80. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada, Japonya'yı ülkesinin ekonomik kalkınması için "vazgeçilmez bir ortak" olarak nitelendirerek daha önceki eleştirel duruşundan önemli bir U dönüşü yaptı. Bu açıklama, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ile yapılması planlanan zirve ve ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirilecek görüşme öncesinde geldi. Lee, bölgesel işbirliği ve istikrarın önemini vurgularken, Kuzey Kore ile 2018'de imzalanan Kapsamlı Askeri Anlaşma'nın yeniden yürürlüğe konulması yönündeki planlarını da duyurdu. Bu adımlar, Doğu Asya'nın karmaşık jeopolitik ortamında ilerlemeci ve pragmatik bir dış politika izleme niyetini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Lee'nin bu yeni diplomatik yaklaşımı, hem tarihi anlaşmazlıkları ele almayı hem de güncel ve gelecekteki işbirliği alanlarına odaklanmayı amaçlıyor. Lee, Japonya ile "ileri görüşlü, karşılıklı faydaya dayalı işbirliği ve mekik diplomasisi yoluyla sık diyalog" çağrısında bulundu. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Japonya ile ekonomik entegrasyon ve teknoloji alanındaki işbirliği potansiyeli, küresel korumacılık eğilimleri ve ABD'nin ticaret politikalarındaki belirsizlikler göz önüne alındığında büyük önem taşıyor. İş dünyası liderleri de ekonomik işbirliğini güçlendirme çağrıları yaparak, Avrupa Birliği benzeri bir ekonomik topluluk oluşturma fikrini gündeme getiriyor.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Lee'nin Kuzey Kore ile ilişkilerde de gerilimi azaltma çabaları dikkat çekiyor. 2018 tarihli Kapsamlı Askeri Anlaşma'nın yeniden canlandırılması, sınır hattındaki gerilimleri düşürme ve güven inşa etme yönünde atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşma, daha önce Kuzey Kore'nin uydu fırlatması sonrası Güney Kore tarafından askıya alınmıştı. Lee'nin bu adımı, Pyongyang'ı diyalog ve güven artırıcı adımlar atmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu diplomatik hamleler, Güney Kore'nin bölgesel güvenlik ve ekonomik istikrarı sağlama konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Lee'nin hem Japonya ile ilişkileri geliştirmeye yönelik pragmatik yaklaşımı hem de Kuzey Kore ile gerilimi azaltma çabaları, Doğu Asya'da daha istikrarlı bir geleceğin inşasına katkıda bulunma potansiyeli taşıyor. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan Japonya ve ABD ziyaretleri, bu yeni dış politika ekseninin somut sonuçlarını daha net ortaya koyacaktır. Özellikle Japonya Başbakanı Ishiba'nın, ABD ile olan ittifakını güçlendirirken aynı zamanda Çin ve Güney Kore ile de ekonomik bağları geliştirme yönündeki politikaları, bölgesel dinamikleri şekillendirecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda, Lee'nin Japonya'yı "vazgeçilmez bir ortak" olarak tanımlaması, iki ülke arasındaki ekonomik ve stratejik işbirliğinin derinleşmesi için güçlü bir zemin hazırlıyor.