Temmuz 2025'te Çin, 2010'dan bu yana kaydedilen en yüksek aylık sermaye çıkışını yaşayarak 58,3 milyar dolarlık bir rakama ulaştı. Bu durum, Pekin yönetimini yurtdışı yatırımlara yönelik gözetimini önemli ölçüde artırmaya yöneltti. Piyasa liberalizasyonunun ardından anakara yatırımcılarının Hong Kong varlıklarına olan ilgisi, bu rekor düzeydeki çıkışların ana itici gücü oldu. 2025'in ilk yedi ayında anakara yatırımcılarının Hong Kong borsasından yaptığı hisse senedi alımları, 2024'ün tamamında yapılan alımları geride bıraktı. Bu eğilim, Hong Kong Para Otoritesi (HKMA) tarafından da doğrulanan ve 'Güney'e Yönelik Akışlar' (Southbound Flows) olarak bilinen sermaye hareketlerinde belirgin bir artışa işaret ediyor.
Bu sermaye hareketlerinin yarattığı etkiyi yönetmek ve yuanın değer kaybı endişelerine karşı denge sağlamak amacıyla Çinli otoriteler, yurtdışı yatırımlara yönelik kuralları sıkılaştırdı. Devlet Döviz İdaresi (SAFE), yurtdışında halka arz (IPO) veya ikincil hisse senedi satışlarından elde edilen gelirlerin yurtdışı kullanımını planlayan şirketlerden, bu fonların yurtdışına aktarılabilmesi için öncelikle SAFE'den 'itirazsızlık' (no objection) göstergesi almalarını zorunlu kıldı. Bu izni alamayan şirketlerin ise bu fonları Çin'e geri getirmeleri gerekmekte. SAFE'nin bu tür yurtdışı portföy yatırımları için kota yönetimini daha sıkı bir şekilde uygulamaya başlaması, sermaye akışlarının daha kontrollü bir şekilde ilerlemesini hedefliyor. Bu düzenlemeler, Çin'in finansal sisteminin istikrarını ve küresel piyasalarla olan ilişkisinin dengesini koruma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Uzman analizleri, sermaye kontrollerinin, para politikası bağımsızlığına bir miktar alan açabilse de, sermaye çıkışlarını engellemede veya kur üzerindeki değerlenme baskısını azaltmada geçici olabileceğini ve uluslararası sıçramalara yol açabileceğini belirtiyor. Hong Kong'a yönelik Güney'e Yönelik Akışlar, özellikle finans ve teknoloji sektörlerindeki büyük şirketlere (Alibaba, Tencent, Meituan gibi) odaklanmış durumda ve bu akışların hacmi dikkat çekici. Küresel halka arz piyasasında Çin'in önemli bir paya sahip olması ve yurtdışı halka arzlara yönelik getirilen yeni güvenlik incelemeleri gibi düzenlemeler, bu sıkı gözetimin daha geniş bir çerçevede ele alındığını gösteriyor. 2025 yılında ticaret gerilimlerine rağmen yuanın istikrar kazanması, bu istikrarı koruma yönündeki çabaları daha da güçlendiriyor. Yatırımcılar için bu yeni kurallar, yurtdışı sermaye hareketlerinin daha dikkatli yönetilmesi gerektiğinin bir göstergesi olarak öne çıkıyor.