Amerika Birleşik Devletleri, komünist veya herhangi bir totaliter partiye üye olan veya geçmişte üye olmuş kişilerin vatandaşlık kazanmasını yasaklayan göçmenlik yasalarını daha sıkı bir şekilde uygulamaya koydu. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Haziran 2025'te Yabancı İşler El Kitabı'nda (Foreign Affairs Manual - FAM) yaptığı güncelleme ile bu politika daha da belirgin hale geldi.
Yapılan güncelleme, daha önce belirli durumlarda geçerli olan "anlamsız üyelik" istisnasını kaldırdı. Bu değişiklik, komünist veya totaliter partilere bağlılığı olan göçmenlerin vize başvurularının değerlendirilmesinde daha katı bir yaklaşım benimsenmesine neden oldu. Daha önce, üyelik siyasi bir amaç taşımıyorsa veya sadece ekonomik/profesyonel avantajlar için yapılmışsa "anlamsız" kabul edilebiliyordu. Ancak yeni düzenlemelerle, ekonomik çıkar için bile olsa parti üyeliği veya bağlılığı, başvuru sahibinin göçmenlik vizesi almasını engelleyebilecek bir faktör haline geldi.
Bu politika değişikliği, özellikle Çin, Vietnam, Küba ve Venezuela gibi tek parti rejimlerine sahip ülkelerden gelen vatandaşları yakından ilgilendiriyor. Bu ülkelerdeki vatandaşlık veya iş başvurularında, parti üyeliği veya bağlılığı artık daha sıkı incelenecek. Komünist rejimlerdeki devlet kurumlarında, kamu şirketlerinde veya yarı resmi kuruluşlarda üst düzey görevlerde bulunan kişilerin partiyle olan bağları daha sıkı denetlenecek. Hatta diplomatik veya resmi pasaport taşıyanların bile parti üyeliğiyle ilişkilendirilmesi, aksi kanıtlanmadığı sürece vize reddine yol açabilecek.
Bu durum, ABD Yüksek Mahkemesi'nin 1943 tarihli Schneiderman v. United States davasındaki emsal kararlarını da yeniden gündeme getiriyor. O davada mahkeme, bir kişinin komünist parti üyeliğinin tek başına vatandaşlıktan çıkarılması için yeterli bir sebep olmadığını belirtmişti. Ancak mevcut güncellemelerle, siyasi bağlılıkların değerlendirilmesinde daha katı bir tutum sergileniyor. Yeni düzenlemeler, ideolojik destek veya parti ilkelerine bağlılık beyanlarının bile "bağlılık" olarak kabul edilebileceği yönünde yorumlanıyor.
Sonuç olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bu güncellemeleri, göçmenlik yasalarının uygulanmasında daha titiz bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor. Parti üyeliği veya totaliter ideolojilere bağlılık, artık daha geniş bir yelpazede değerlendirilecek ve bu durum, uluslararası alanda siyasi bağlantıları olan bireylerin ABD'ye göç etme süreçlerini önemli ölçüde etkileyebilecek. Göçmenlik başvuru sahiplerinin geçmiş siyasi bağlantılarını ve ideolojik duruşlarını dikkatle gözden geçirmeleri gerekmektedir.