James Webb Uzay Teleskobu (JWST), “kaotik” bir gezegen sisteminde bulunan alışılmadık derecede soğuk bir ötegezegen olan 14 Herculis c'nin olağanüstü bir görüntüsünü ortaya çıkardı. Bu çığır açan keşif, gezegen sistemlerinin oluşup evrimleşebileceği çeşitli yollara, kendi Güneş Sistemimizden önemli ölçüde farklılaşan, benzeri görülmemiş içgörüler sunuyor.
60 ışık yılı uzaklıkta bulunan 14 Herculis c, -3 santigrat derecelik dikkate değer düşük sıcaklığıyla öne çıkıyor ve bu da onu doğrudan görüntülenen en soğuk ötegezegenlerden biri yapıyor. Bu, doğrudan görüntülenen çoğu ötegezegenin kavurucu sıcaklıkta olması nedeniyle önemli bir başarıdır. JWST'nin kızılötesi duyarlılığı, gökbilimcilerin bu soğuk dünyayı yakalamasını sağlayarak daha eski, daha soğuk gezegenleri incelemek için yeni yollar açtı.
Ötegezegen, Jüpiter'in yaklaşık yedi katı ağırlığında, devasa büyüklükte, bu da soğuk sıcaklığını daha da ilgi çekici hale getiriyor. 14 Herculis sisteminin yörünge dinamiği de alışılmadık. Güneş Sistemimizin aksine, bu sistemdeki iki gezegen birbirlerinin yörüngelerini keserek karmaşık bir yerçekimi ortamı yaratıyor. Bu uyumsuzluk, farklı gezegen sistemlerinin nasıl olabileceğine dair görsel kanıt sağlıyor.
Bilim insanları, bu kaotik düzenlemenin sistemin erken tarihini anlamamıza yardımcı olduğuna inanıyor. Ekip, sistemin oluşumu sırasında üçüncü bir gezegenin dışarı atıldığını ve bunun sonucunda kalan gezegenlerin alışılmadık yörüngelerine dağıldığını öne sürüyor. JWST'nin gözlemleri ayrıca, gezegenin beklenenden daha loş göründüğünü ortaya çıkardı; ekip bunu “karbon dengesizliği kimyası”na bağlıyor.
14 Herculis c'nin gelecekteki çalışmaları, atmosferik bileşimi hakkında daha ayrıntılı bilgiler sağlayabilir. Bu keşif, evrenin çeşitliliğini vurgulayarak, gezegensel düzenlemelerin daha önce hayal edilenden çok daha garip ve çeşitli olduğunu gösteriyor. Her sistemin, kozmos anlayışımızı genişleten, kendi benzersiz oluşum ve evrim hikayesi vardır.