Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en küçük iki oğlunun Ivan ve Vladimir Jr. adlarıyla bilindiği ve Spiridonov soyadını kullandığı iddia ediliyor. Bu iddialar, Rusya'da devlet sırrı olarak kabul edilen liderlerin aile yaşamına dair şeffaflık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Araştırmacı gazeteciler Roman Badanin ve Mikhail Rubin tarafından ortaya atılan bu iddialara göre, Putin'in eski Olimpiyat jimnastikçi Alina Kabaeva ile olan ilişkisinden doğan çocuklarının kimlikleri büyük bir gizlilik içinde korunuyor. Spiridonov soyadının, Putin'in baba tarafından dedesi Spiridon Putin'den geldiği belirtiliyor. Spiridon Putin'in, Sovyet liderleri Vladimir Lenin ve Joseph Stalin'in kişisel aşçısı olarak görev yaptığı biliniyor.
İddialara göre, çocuklar Kabaeva ile birlikte Moskova ve St. Petersburg yakınlarındaki güvenli bölgelerde ikamet ediyor. İnternette dolaşan bir videonun ise Putin'in küçük oğlunu bir jimnastik akademisinde, atletik yeteneklerini sergilerken gösterdiği öne sürülüyor. Bu tür bilgilerin ortaya çıkması, kamuoyunda tanınan kişilerin özel yaşamlarının gizliliği ve bu gizliliği sağlama çabaları üzerine önemli soruları gündeme getiriyor.
Bu gelişmeler, liderlerin ailelerini kamuoyundan uzak tutma eğilimini ve bu durumun getirdiği şeffaflık sorunlarını bir kez daha gözler önüne seriyor. Putin'in kızları Maria ve Katerina'nın aksine, bu iki oğlunun varlığı Kremlin tarafından hiçbir zaman doğrulanmadı ve kamuoyunda neredeyse hiç yer almadılar. Çocukların, özel öğretmenler ve eğitmenler eşliğinde, dış dünyadan izole bir yaşam sürdürdükleri belirtiliyor. Ivan'ın sanat jimnastiği yarışmalarına katıldığı ve babasıyla birlikte hokey maçları oynadığı da raporlarda yer alıyor.
Bu tür haberler, Putin'in kişisel yaşamına dair spekülasyonları artırırken, aynı zamanda Rusya'daki bağımsız gazeteciliğin karşılaştığı zorlukları da ortaya koyuyor. Badanin ve Rubin gibi araştırmacı gazeteciler, bu tür hassas bilgileri ortaya çıkarmak için büyük riskler alıyorlar. Geçmişte de bu gazetecilerin ve çalışma arkadaşlarının evlerine polis baskınları düzenlenmişti. Bu baskınların, Putin'in iç işleri bakanı Vladimir Kolokoltsev hakkındaki bir yolsuzluk soruşturmasıyla bağlantılı olduğu düşünülüyor. Bu olaylar, Rusya'da bağımsız medyanın üzerindeki baskının arttığını gösteriyor.